BABALAR DOĞUMA GİRMELİ Mİ?
Zaman değişti. Artık bir erkeğin doğum sırasında eşinin yanında olmaması düşünülemez hale geldi. Peki bu aşamaya nasıl geldik, ya da bu hep böyle mi olacak?
18 Mart 2013 Pazartesi 15:56
1950'li yıllarda doğumda babadan bahsetmezdik.
1950 yılında basılan Sunday Express Bebek Kitabı bir hastanedeki doğum sahnesini anlatıyor: "Doğum odasında, beyaz parlak ışıklar altında sedyeden doğum masasına alınacaksınız. Yıllardır alanlarında uzmanlaşmış doktor ve hemşirelerin yardımı ve desteği ile bebeğiniz doğacak"
Peki bu sahnede baba nerede?
BBC'nin haberine göre, Leeds Üniversitesi'nden Dr. Laura King, "1950'li yılların tanıklıklarına bakıldığında birçok erkeğin doğumhanenin onlara göre bir yer olmadığını düşündüklerini" söylüyor.
Dr. King'in 'Pub'da gizlenmekten kordonun kesilmesine' başlıklı araştırması 1950'li yıllardan bu yana anne ve babaların doğum deneyimlerini içeriyor.
Dr. King, "Bu fikre alışamayan çok erkek vardı. Aynı şekilde çok sayıda kadın da eşlerinin kendilerini o halde görmesi düşüncesinden hoşlanmıyorlardı" diyor.
İngiltere'de Kraliçe Victoria döneminden bu zamana gelen bir gelenek var.
Dr. King "1920'li, 30'lu ya da 40'lı yıllarda çiftler birbirlerini çıplak görmeme konusunda anlaşıyorlardı. Örneğin altı çocukları olan bir çift, birbirlerini hiç tamamen çıplak görmemiş olabiliyorlardı" diye konuşuyor.
Ancak bu kuralı delen istisnalar da vardı. Örneğin Prens Albert'in bazı çocuklarının doğumu sırasında Kraliçe Victoria'nın yanında olduğu söyleniyor.
Ayrıca aristokrat ailelerden erkekler de, erkek çocuklarının doğumu sırasında eşlerinin yanında bulunuyorlardı.
1950'lerde babalar pub'da beklemeyi tercih etmiş olsa da, bazı şeyler yavaş yavaş değişmeye başladı. 1948 yılında Ulusal Sağlık Servisi'nin kurulmasıyla birçok kadın doğumu evde değil, hastanede yapmaya başladı.
Değişim 70'lerde
King, 1951'de University College London gibi bazı hastanelerin erkekleri doğuma girmeye teşvik ettiğini söylüyor.
Ancak asıl değişim 1970'lerde yaşandı.
King bu dönemde kesin istatistikler olmamakla birlikte oranın yüzde 70-80'lere çıktığını söylüyor.
1970 yılında her kadının hastanede doğum yapma hakkının olması gerektiğine dair bir raporun yayınlanmasıyla birlikte evde doğum sayısı azalma gösterdi.
Kadınlar hastanede doğum yaparken yanlarında kendilerine manevi destek verecek birine ihtiyaç duydu ve bu görevi erkekler yerine getirmeye başladı.
1970'lerde bu konuda kadının, erkeğin ve sağlık görevlisinin farklı farklı duyguları vardı.
King, doktorun, doğumhanede neyi neden yaptıkları konusunda sorular soran üçüncü bir kişinin varlığında rahat hissedemeyeceğini düşünenler olduğunu söylüyor.
Ayrıca bazı ebeler de buna şüpheyle yaklaşıyordu.
Ancak konunun tıp dergilerinde tartışılmaya başlanmasıyla bu artık değişmeye başladı.
King, "II. Dünya Savaşı'ndan bu yana değişen mahremiyet ve evlilik kavramlarının anne ve babalar üzerinde de büyük etkisi oldu" diyor. Artık kadın ve erkek arasındaki duygusal bağ daha fazla önemseniyor.
İngiltere'de 1950'lerde, savaş sonrası dönemin zor ekonomik koşulları altında, ellerinde makas ve forsepsle evden eve koşan ebelerle ilgili filmlere nostalji ile bakıyoruz. Bu filmlerde erkek genelde dışarıda bekliyor oluyor.
Şimdiyse doğum programlarında erkeğin eşiyle doğum havuzuna girdiğini, kordonu kestiğini ve bebeğin cinsiyetini ilk onun duyurduğunu görebiliyoruz.
Örneğin Prens William, Temmuz ayında bebeğinin doğumuna girmeyi istemeseydi birçok kişi çok şaşıracaktı.
Ancak bu durumun yeniden değişme ihtimali var mı?
Ünlü şef Gordon Ramsay doğuma girmenin seks hayatını bilim kurgu filmlerindeki gibi etkileyeceğini düşündüğünden dört çocuğunun doğumuna da katılmadığını söylemişti.
2009 yılında Fransız bir doğum uzmanı Michel Odent artan sezaryen doğumlardan dolayı babaları suçlamıştı. Odent'e göre doğum odasında erkeğin olması kadını daha endişelendiriyor ve doğumu kolaylaştıran oksitoksin hormonunun üretimini yavaşlatıyor.
Ancak 1962 yılında ABD'li doktor Robert Bradley tarafından yapılan bir araştırmaya göre eşinin varlığı kadını rahatlatıyor.
Bugün babaların yaklaşık yüzde 14'ü bebeklerinin doğumuna katılamıyor. Birçoğunun kendisini buna hazırlaması gerekiyor.
Erkekler dışlanmış hissediyor
Eşlerin doğuma katılması konusunda yapılan bir BBC belgeseli kapsamında beş haftalık hızlandırılmış bir kursa katılan 19 yaşında amatör bir futbolcu olan Callum Coker "bu doğumla ilgili asıl yaptığım, onu hamile bırakmaktı" diyor.
Coker kendisini doğum sürecinden dışlanmış hisseden tek erkek değil. İngiltere'de her üç erkekten biri böyle hissettiğini söylüyor.
Londra'da North Middlesex Hastanesi'nde ebelik biriminin başı Fiona Laird "Sanırım babalar doğum başladığında eşleri ile birlikte hastaneye geldiğinde çok korkuyorlar, çünkü kontrol edemeyecekleri bir durum. Biz de onları babalığa geçmelerini sağlayacak bilgiyle donatmaya çalışıyoruz" diyor.
Erkekler, hamilelik ve doğum sırasında kadının vücudunda nasıl değişiklikler olduğunu öğrenmeye çalışırsa buna daha iyi hazırlanabiliyor.
Ancak bazı babalar stres ve paniği yenseler bile Coker gibi kan görmekten ve doğum anından korkuyor.
Doğum sırasında 500ml kadar kanın akması normal. Ancak gerçek doğum sahnesi izlemek erkeklerin korkularını yenmelerini ve hassasiyetlerini yıkmalarını sağlayabilir.
Bristol'da binin üzerinde doğum yaptıran ebe Mary Budd, diğer baba adaylarıyla korkularını konuşmalarının da rahatlatıcı bir deneyim olabileceğini söylüyor.
Baba adaylarıyla konuşabileceğiniz yerlerden biri, doğum öncesi sınıflar. Ayrıca anneler ve babalar için de ayrı sınıflar var.
Coker sonunda eşi Laura Griffen ile doğuma girmeye karar verdi ve şu anda Leila adında bir bebeği var.
"Kan korkumu tamamen aştım, artık çok doğal geliyor. Sadece tüm bunların neden olduğunu hatırlamak zorundasınız... Kızım artık doğdu ve onun varlığı herşeye değer. Artık hayatımız başlayabilir."
- Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildiBayburt Devlet Hastanesi'nde anne adaylarına normal doğum hakkında bilgi verildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 12:43KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- ALKÜ'den diş ve ağız bakımı uyarısıAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın,23 Kasım 2024 Cumartesi 11:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- AK Parti Mardin İl Başkanı Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesini ziyaret ettiAK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde hizmete giren Anjiyo Ünitesi'ni ziyaret etti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:38BASIN HABERLERİ
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 6. gününde sürüyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23BASIN HABERLERİ
- DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) danışmanlarından Dr. Rita Issa iklim krizinin 2050 yılına kadar yeni bir salgına yol açabileceğini söyledi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23DÜNYADA SAĞLIK
- Biruni Üniversite Hastanesinden "bacak ödemi" uyarısıBiruni Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, bacak şişmesinin vücuttaki sıvı birikmesinin bir belirtisi olduğunu ve ihmal edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirtti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23KARDİYOLOJİ
- Ankara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" yapıldıAnkara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" gerçekleştirildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:03KONGRE VE KONFERANSLAR
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı:"Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz"23 Kasım 2024 Cumartesi 00:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- İsrail'in Gazze'de hastaneye düzenlediği saldırıda bir doktor ve çok sayıda hasta yaralandıİsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesine insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda, bir doktor ve çok sayıda hastanın yaralandığı bildirildi.22 Kasım 2024 Cuma 23:33BASIN HABERLERİ
- New York'taki kalp ve damar sempozyumunda Türk bilim insanları tecrübelerini paylaştıABD'nin New York kentinde bu yıl 51'incisi düzenlenen "Veith Sempozyumu"nda Türk bilim insanları, Türkiye'de tıp alanındaki gelişmeler ile tecrübe ve birikimlerini yabancı meslektaşlarına aktardı.22 Kasım 2024 Cuma 22:48KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel