Manyetik levitasyon (MagLev) teknolojisi kullanan titanyum yapay kalbin üreticisi BiVacor firması kurucusu Dr. Daniel Timms: "(Japonların) MagLev uzmanlıkları, BiVacor'un cihazda mevcut MagLev konfigürasyonuna ulaşmasını sağladı"

Resmi Kyodo ajansının haberine göre, 40'lı yaşlarda, ciddi kalp yetmezliği bulunan Avustralyalı bir hastaya Kasım 2024'te Sidney'deki bir hastanede titanyum yapay kalbin takılması için 6 saatlik operasyon gerçekleştirildi.

Hastanın titanyum kalple 105 gün boyunca yaşamını sürdürdüğü ve bu sürenin, cihazın bir hasta vücudunda bulunduğu en uzun süre olduğu bildirildi.

Şubat başında "titanyum yapay kalple hastaneden taburcu edilen ve dünyada ilk" olduğu kaydedilen hastaya donörden kalp nakli yapıldığı ve hastanın iyileştiği bildirildi.

Hastanenin kardiyoloğu Dr. Chris Hayward, cihazın kalp yetmezliği tedavisini değiştireceğini belirterek, "Gelecek 10 yıl içinde donör kalbi bulunmayan hastalar için yapay kalbin alternatif haline geldiğini göreceğiz" ifadesini kullandı.

- Japon uzmanlardan "MagLev" desteği aldılar

Cihaz üreticisi ABD-Avustralya merkezli tıbbi BiVacor şirketinin kurucusu Dr. Daniel Timms, cihazın Ar-Ge'sinde Japonya'da "MagLev" teknolojisi uzmanlarıyla çalıştıklarını bildirdi.

Japonya'da "MagLev" teknolojisi uzmanlarından destek aldıklarını kaydeden Timms, "Japon uzmanlar 'MagLev' sistemi prensiplerinin öğretilmesine yardımcı oldular. (Japonların) MagLev uzmanlıkları, BiVacor'un cihazda mevcut MagLev konfigürasyonuna ulaşmasını sağladı" dedi.

Titanyum yapay kalbin geliştirilmesi projesinde, İbaraki Üniversitesinden Masuzawa Toru ile Gunma Üniversitesinden Kurita Nobuyuki'nin 2001'den beri aktif yer aldığı belirtildi.

- Daha az hareketli parçaya sahip

Kanı vücuda ve akciğerlere pompalamak için manyetik olarak havalandırılan bir rotorun yer aldığı cihazda, Japonya'da projesi süren "MagLev" trenlerindeki teknoloji kullanılıyor.

Diğer yapay kalplere kıyasla daha az hareketli parçaya sahip titanyum kalbin, 10 yıl ya da daha fazla olmak üzere mevcut cihazlardan daha uzun dayanabileceği tahmin ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, kardiyovasküler hastalıklar her yıl dünya çapında yaklaşık 18 milyon kişinin ölümüne yol açarak, ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor.