AT ETİ MENÜDE, BAŞKA NELER VAR?
İngiltere hükümeti ve parlamentosunun haftalık gündemine gıda skandalı damgasını vurdu.
12 Şubat 2013 Salı 23:43
BBC Türkçe'nin haberine göre, İngiltere'de bazı hazır yiyeceklerde, etiketinde ''dana eti'' yazıldığı halde çok yüksek oranlarda ''at eti'' kullanıldığının ortaya çıkmasıyla patlak veren skandalın boyutları giderek büyüyor.
Hazır yemek şirketi Findus'un lazanyasında yüzde yüz at eti çıkması üzerine kontroller yaygınlaştırıldı ve son olarak İngiltere'nin en büyük süpermarketlerinden Tesco sattığı hazır spagetti bolonez'in içinde yüzde 60 oranında at eti bulunduğunu açıkladı.
Soruşturma 4 Avrupa ülkesinde sürdürülüyor, bugün de İngiltere parlamentosu konuyu gündemine aldı.
Çevre Bakanı parlamentoya bundan böyle her üç ayda bir tüm dana eti ürünlerinin kontrolden geçirileceğini söyledi.
Gıda sektörü temsilcileriyle iki günde ikinci toplantısını yapan Çevre Bakanı Owen Peterson, işin içine örgütlü suç şebekelerinin karışmış olabileceğini söyledi.
Yürütülen kontrollerin sonuçlarının açıklanmasıyla hafta sonuna kadar skandalın boyutlarının daha da büyümesinden endişe ediliyor.
Ne kadar yaygın?
Aslında gıda alanında sahtekarlık ilk kez ortaya çıkmıyor. Bir zamanlar biraya su, ekmeğe talaş karıştırıldığı bile olmuştu.
Bugün ise yükselen gıda fiyatları, bir gıdaya giren hammaddenin sayı ve coğrafi kaynak bakımından çok büyük artış ve çeşitlilik göstermesi başka tür sahtekarlıklara imkan sağlıyor.
Bazı ürünlerde 20 ayrı ülkeden gelen malzemenin kullanıldığı ve her bir malzemenin de ayrı ayrı bir kaç ülkeden geçerek geldiği oluyor.
Bu, bir ürüne katılan hammaddelerin menşeini belirlemeyi ve kontrol etmeyi zorlaştırıyor.
İngiltere'de Gıda Standartları Kurumu FSA ithal gıdayı gümrükte değil, dağıtım ve pazarlama aşamalarında rastgele teftişlerle denetliyor.
Kuruluş, İngiltere'de gıda sahtekarlığının yaygın olmadığı görüşünde ama bunun çok iyimser bir görüş olduğunu düşünenler de az değil.
2011 yılının Aralık ayında yapılan baskınlarda Avrupa çapında yüzlerce ton yiyeceğe, çeşitli sahtekarlıklar yapıldığı gerekçesiyle el konmuştu.
Avrupa Güvenlik Teşkilatı Europol'dan Chris Vansteenkiste gıda sahteciliğinin çeteler açısından çok cazip bir hale geldiğini söylüyor.
2011 yılında gerçekleştirilen Opson operasyonunda İngiltere de dahil 10 Avrupa ülkesinin deniz ve hava limanları ile toptancıları hedeflenmişti.
Neler bulunmadı ki? 13 bin şişe satılamayacak kalitede zeytinyağı, 30 ton sahte domates salçası, 77 bin kilo sahte peynir, 12 bin şişe köte şarap, 5 ton kötü balık ve deniz ürünü, 30 bin sahte çikolata şekerleme.
Fakat et sahteciliği tüketicinin en kabul edilemez bulduğu sahtekarlıkların başında geliyor.
Son skandalın İngiltere ve diğer ülkelerde tüketici üzerinde ne gibi etkileri olacağını şimdiden tümüyle kestirmek zor.
Ama Avrupa'da ne zaman bir gıda sahtekarlığı ortaya çıksa, sonuç genellikle tüketicinin piyasadaki daha pahalı ürünlere yönelmesi olur.
Böyle zamanlarda organik beslenen ve serbest gezen hayvanlardan elde edilen ürünler daha bir değerlenir.
'Anahtarı hırsıza yaptırtmak'
Gıda skandalı, kamu sağlığı konusunda alarm zillerinin çalmasına yol açarken, sadece suç şebekelerinin sorumlu olduğu açık sahtekarlıklar değil, şirketlerin gıda standartları ve reklam stratejilerinin de denetlenmesi tartışması da alevleniyor.
Tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir yazıda uzmanlar gıda şirketlerinin geçmişte tütün firmaları tarafından kullanılan stratejilere başvurduklarını iddia ederek çok daha sıkı denetlenmelerini istediler.
Uzmanlar, içki ve sigaranın, yüksek kalorili yiyeceklerin, aşırı şekerli içeceklerin ucuza ve kolayca bulunduğu ve her türlü taktikle pazarlandığı bir dünyada, kanser, kalp hastalıkları, felç, şeker ve solunum yolları hastalıkları gibi kısmen yaşam tarzına bağlı hastalıkların da hızla arttığına dikkat çekiyorlar.
Uzmanlar çok uluslu gıda şirketleriyle, kullandıkları tuz, şeker, yağ oranları, ya da etiketlere kalori ve alkol oranının da eklenmesi gibi konularda daha önce İngiltere hükümetinin yaptığı gibi pazarlıkla anlaşmaya varmanın bir yararı olmadığını söylüyorlar ve "Gıda şirketlerinin kendi kendini denetlemesini beklemek hırsıza anahtar yaptırtmaya benzer" diyorlar.
Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ron Moodie "Kendinizi güvende hissediyorsunuz, ama değilsiniz" diyor.
Moodie ve birlikte çalıştığı uzmanlar çok uluslu gıda ve içecek şirketlerine tıpkı tütün sektörü gibi davranılması gerektiğini savunuyor. Şirketlerin sağlıksız yiyecekleri satmakta çok büyük çıkarı olduğuna dikkat çekiyor ve bu nedenle ulusal ve uluslararası düzeydeki kuralların belirlenmesinde şirketlerin söz sahibi olmaması gerektiğini söylüyorlar.
Uzmanlar, "serbest piyasa" ve "rekabet" kavramlarının da soruna çözüm olmadığını çünkü gerçek hayatta gıda sektörüne bir kaç dev çok uluslu şirketin tamamen egemen olduğunu söylüyor.
Lancet'te yayınlanan araştırmada "Örneğin ABD'de bütün gıda satışlarının yüzde elliden fazlasını 10 büyük şirket kontrol ediyor. Dünya çapında bakıldığında dev şirketlerin egemenlik oranı yüzde 15 ve giderek yükseliyor. Dünyada satılan alkolsüz içeceklerin yarıdan fazlası büyük çok uluslu şirketler tarafından üretiliyor" deniyor.
Uzmanlar çok uluslu şirketlerin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki egemenliğini hızla artırmakta olduğuna da dikkat çekiyor.
- Estetikte ’Gerçekçi Olmayan Talepler’ Doktorları Bile ŞaşırtıyorPlastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, "Son zamanlarda "ben bu kişiye benzemek istiyorum, bu kişiye benzemek için ne yapabilirim"...19 Temmuz 2024 Cuma 11:48PLASTİK VE ESTETİK CERRAHİ
- Skolyozda Üç Boyutlu Tedavi DönemiÇocukluk çağında gelişen, ilerlediğinde sırt ağrısı, hatta nefes darlığına sebep olabilen skolyozun tedavisinde, 3 boyutlu tedavi yöntemi Schroth ile...19 Temmuz 2024 Cuma 11:33FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON
- Huawei Watch Fit 3 kullanıcı deneyimini sağlık odaklı teknolojilerle birleştiriyorHuawei’in "Karede Yeni Moda" konseptiyle tasarlanan Huawei Watch Fit 3, kullanıcı deneyimini sağlık odaklı teknolojilerle birleştiriyor.19 Temmuz 2024 Cuma 11:13BASIN HABERLERİ
- Yapay zekanın tavsiyeleri hastaları yanlış yönlendirebiliyorKardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin: - "Yapay zeka ülkemizde olmayan bir ilacı hastaya sunuyor ve hastamız bu ilaçları arıyor. Yapay zekanın verdiği sonuçlara biraz daha şüpheci yaklaşmak lazım"19 Temmuz 2024 Cuma 11:13KARDİYOLOJİ
- Yaz dönemi artan bağırsak enfeksiyonları, çocuklar ve yaşlılarda hayati riske yol açabiliyorAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık:19 Temmuz 2024 Cuma 11:03ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ
- Uzmanından Uyarı: “Dünyada 5 Yaş Altı Çocuklarda 1,5 Veya 2,5 Milyon İshale Bağlı Ölüm Görülmektedir”Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm.19 Temmuz 2024 Cuma 10:58ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Babaeski Devlet Hastanesi’nde "Mavi Kod" TatbikatıKırklareli'nin Babaeski Devlet Hastanesi'nde sağlıkta kalite standartları gereği gerçekleştirilen mavi kod tatbikatı gerçeğini aratmadı.19 Temmuz 2024 Cuma 10:43SAĞLIK BAKANLIĞI
- İngiltere'de aşırı sıcaklar nedeniyle 6 milyon insan risk altındaİngiltere'de, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı sıcaklar karşısında 6 milyon insanın risk altında olduğu belirtildi.19 Temmuz 2024 Cuma 10:43DÜNYADA SAĞLIK
- Yazın Fiziksel Güzellik KaygısıUzman Psikolog Ege Canyurt, "Yaz aylarında fiziksel güzellik kaygıları artıyor ve kusursuz vücut sıkıntısı hasta ediyor" dedi19 Temmuz 2024 Cuma 10:33RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- İeü Medical Point Kalitesine Uluslararası TescilİEÜ Medical Point Hastanesi, bağımsız akreditasyon kurumu TEMOS'un Uluslararası Kalite Standartları'nı karşılayıp "Quality In Medical Care (Tıbbı Bakımda...19 Temmuz 2024 Cuma 10:13ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel