27 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa6°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

ASKERLİK GÖREVİNİ YAPARKEN ATAMASI YAPILANLARIN DURUMU

DMS olarak adlandırılan merkezi sınav sistemi 1999 yılında yürürlüğe girmiş ve ilk sınav da 1999 yılında yapılmıştır...

Askerlik Görevini Yaparken Ataması Yapılanların Durumu

19 Haziran 2013 Çarşamba 08:25

Askerlik Görevini Yaparken Ataması Yapılanların Durumu

DMS olarak adlandırılan merkezi sınav sistemi 1999 yılında yürürlüğe girmiş ve ilk sınav da 1999 yılında yapılmıştır. Daha sonra DMS-Öğretmenlik, KMS ve son olarak da KPSS sınavları yapılmıştır. Askeri görevlerini yapmakta iken birliklerinden gerekli izinleri alan adaylar bu sınavlara askerde iken de katılabilmekteydi. Ancak sınav sonrasında ilan edilen boş kadrolara askerde veya askerlik görevi öncesinde başvuran ama atamasının yapıldığı tarihte askerde olanların durumu hakkında 657 sayılı Kanunun 62'nci maddesinden kaynaklanan çeşitli sorunlar yaşanmaktaydı. Öyleki kamu kurumları arasında farklı farklı uygulamalar olabilmekteydi. Kimi kurumlar askerliği çok özel bir durum olarak belirtip askerlik sonrası ilgili kişiyi göreve başlatırken, kimi kurumlarda 657 sayılı Kanunun 62'nci maddesinde belirtilen sürelerde göreve başlamayan adayların atamalarını iptal etmekteydi. Ancak, son dönemlerde verilen yargı kararları ile uygulama birliği sağlanmış görünmektedir. Bu çerçevede Danıştay kararı temel alınarak hazırlanan dosyayı görmek için tıklayın.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 63'üncü maddesinde yer alan; "Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir." hükmünde belirtilen altı çizili hüküm çerçevesinde atama işlemi yapıldığı esnada askerde olanların atamalarının iki aylık süre sonunda iptal edilip edilmeyeceği hususunda yargı kararları çerçevesinde uygulama yön bulmuştur.


DMS veya KPSS sınavını kazanıp da Devlet Personel Başkanlığı veya ÖSYM tarafından yerleştirme işlemi yapılması üzerine nitelikleri uygun olanlardan atamalarının yapıldığı tarihte askerde olanların göreve başlatılmamaları nedeniyle yargı yoluna başvuranlarla ilgili olarak yargı mercilerinin sürekli olarak kişilerin lehine karar verdiği görülmektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki yüksek yargının vermiş olduğu bu konudaki kararlar istikrar kazanmış olup, idare mahkemeleri de bu karara uymaktadır. Özellikle DMS ve KPSS yerleştirmelerinde askerde olup da ataması yapılanlardan askerde olmaları nedeniyle atamaları iptal edilenlerden yargıya gidenlerin tamamı davayı kazanmıştır. Bu nedenle idarelerin yargının vermiş olduğu bu karar çerçevesinde hareket ederek atamalarının yapıldığı esnada askerde olanların atamalarının iptal edilmemesi gerekmektedir.


Bu bağlamda, Danıştay 12. Dairesinin 21.10.1997 tarihli ve E: 1995/10371, K: 1997/2304 nolu kararının örnek bir karar olması nedeniyle özet olarak aşağıya alınmıştır.

"Dava, Sağlık Bakanlığınca açılan personel seçme sınavına sağlık memurluğu alanında katılarak başarılı olan, çekilen kura üzerine 27.12.1993 tarihli bakanlık işlemi ile ... sosyalleştirme Bölgesi emrine açıktan aday olarak atanan davacının görevine başlamadığı gerekçesiyle atama onayının iptal edilmesine ilişkin 10.8.1994 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 2. İdare Mahkemesinin 8.6.1995 günlü, E:1994/1518, K.1995/919 sayılı kararıyla: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 63. maddesinde, bir göreve ilk defa veya yeniden atananların, belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlayamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işleminin atamaya yetkili amirlerce iptal edileceğinin hükme bağlandığı, Sağlık Bakanlığınca açılan personel alımı sınavında başarılı olan davacının 27.12.1993 günlü atama onayı ile ... Sosyalleştirme Bölgesine sağlık memuru olarak atandığı, ancak, askerde bulunması ve terhisinin ertelenmesi nedeniyle yasada öngörülen sürede göreve başlayamadığı için atama işleminin iptal edildiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, anılan yasa maddesi karşısında yasada öngörülen sürede göreve başlamadığı tartışmasız olan davacı hakkında tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı vekili, davacının askerde bulunması nedeniyle görevine başlayamadığını, dava konusu işlemin tebliğ sırasında Tebligat Kanunu hükümlerine uyulmadığını öne sürmekte idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 63. maddesinde, "Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62'nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atamaları iptal edilir ve bunlar bir yıl süreyle devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir." hükmü yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, sağlık meslek liseleri tamamlama programından 1991-1992 öğretim yılında mezun olan davacının Sağlık Bakanlığınca açılan personel seçme sınavına katıldığı, sınavda başarılı olması üzerine çekilen kura sonucu 27.12.1993 tarihli bakanlık işlemi ile ... Sosyalleştirme Bölgesi emrine aday sağlık memuru olarak açıktan atandığı, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne verdiği 14.1.1994 tarihli dilekçesiyle, askerlik görevini yaptığını belirttiği ve terhislerin Bakanlar Kurulu kararı ile durdurulması nedeniyle atamasının terhis oluncaya kadar durdurulmasını istediği, ancak ... Valiliğinin 20.7.1994 tarih ve 7029 sayılı yazısında, adı geçenin 657 sayılı Yasanın 62. maddesinde öngörülen süre içinde göreve başlamadığının belirtilmesi üzerine atama onayının iptaline ilişkin 10.8.1994 günlü dava konusu işlem tesis edilerek 19.8.1994 tarih ve 08542 sayılı yazı ile, kendisine bildirildiği, 11.9.1994 tarihinde de davacının terhis olduğu anlaşılmıştır.

Anayasanın 72. maddesinde vatan hizmetinin her Türk'ün hakkı ve görevi olduğu belirtilmekle bu hizmetin ödev niteliği vurgulanmıştır.

Her ne kadar davacı vekili dava konusu işlemin tebliği sırasında Tebligat Kanunu hükümlerine uyulmadığını öne sürmekte ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun "Askeri Şahıslara Tebligat" başlıklı 24. maddesinde, "Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler kıta kumandam ve müessese amiri gibi en yakı üste yapılır." hükmü yer almakta ise de anılan kanun hükmüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olan dava konusu işlemin iptali istemiyle dava açma süresi İçerisinde bakılan davanın açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.

Olayda, zorunlu bir devlet hizmetinin ifası ve uzaması nedeniyle atandığı yerde göreve başlayamadığını, askerlik görevini yaptığına ilişkin belgeyi eklemek suretiyle 14.1.1994 tarihli dilekçesiyle davalı idareye bildiren davacının, kazandığı sınavın saklı tutulması ve askerlik görevinin bitiminde atandığı göreve başlatılması gerekirken askerlik hizmetinin diğer zorlayıcı sebeplerle aynı nitelikte olduğu kabul edilerek hakkında 657 sayılı Yasanın 63. maddesi hükmü uygulanmak suretiyle atama onayının iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından idare mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir."

Görüleceği üzere Yüksek yargı organı atamasının yapıldığı esnada askerde olanların askerde olduklarını bildirmeleri üzerine idarece iki aylık süre sonunda göreve başlamayanların atamalarının iptal edilmesine ilişkin işlemleri hukuka uygun bulmamaktadır. Bu karar çerçevesinde idarelerin atamalarının yapıldığı esnada askerde olanların atamalarını iptal ederek yeni uyuşmazlıklara sebep olmamaları gerekmektedir. Aksi takdir de yargı organlarından yapılan idari işlemler geri dönecektir. Özellikle yeni atama dönemlerinde bu hususa idarelerce dikkat edilmelidir.

Memurlar.Net - Özel

Yorumlar
SON DAKİKA