AŞI YAPTIRMAMANIN PİŞMANLIĞINI YAŞAYAN KOVİD-19 HASTASI AŞI ÇAĞRISI YAPTI

Malatya'da yaşayan 50 yaşındaki İsmail Sönmez: "Sağlık çalışanlarının son derece özverili çalıştığını gözlemledim ve hata ettiğimi anladım. Bizim aşıya kayıtsız kalmamız, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına gölge düşürüyor. Bu anlamda kendimi suçlu hissediyorum"

"En büyük pişmanlığım, sağlık çalışanlarına karşıdır. Onlardan özür diliyorum çünkü sağlık çalışanları çok özverili ve fedakarca çalışıyor. Aşı yaptırmayarak onların bu fedakarlığına gölge düşürüyoruz"

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Serdar Deniz: "Aşı olmayıp Kovid-19'a yakalananlarla konuştuğumuzda büyük pişmanlık duyduklarını söylüyorlar"

Malatya'da yaşayan ve yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan 50 yaşındaki İsmail Sönmez, aşı yaptırmamanın pişmanlığını yaşadığını belirterek, "Aşıya kayıtsız kalmamız sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına gölge düşürüyor. Bu anlamda kendimi suçlu hissediyorum." dedi.

Kovid-19 olmayacakları, bunu kolay atlatacakları düşüncesi ya da aşı karşıtlarının etkisiyle aşılarını yaptırmayan ya da ihmal eden, ancak hastalığa yakalanan vatandaşlar, hastanelerde yoğunluk oluşturuyor.

Aşı yaptırmayanlardan Kovid-19 hastası 50 yaşındaki İsmail Sönmez, yaşadığı pişmanlığı AA muhabirine anlattı.

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 Servisi'nde tedavi gören ve nefes almakta güçlük çeken Sönmez, eşinin ve çocuklarının aşılarını yaptırdığını, kendisinin ise yaptırmadığını belirterek, "Aşıya karşı değildim ama ihtiyatım vardı, bekliyordum. Virüse yakalandığımı öğrenince hata ettiğimin farkına vardım. Burada, sağlık çalışanlarının son derece özverili çalıştığını gözlemledim ve hata ettiğimi anladım. Bizim aşıya kayıtsız kalmamız sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına gölge düşürüyor. Bu anlamda kendimi suçlu hissediyorum. Aşı yaptırmadığıma çok pişmanım keşke aşımı yaptırsaydım." diye konuştu.

Sönmez, zor bir dönem geçirdiğini ifade ederek, "En büyük pişmanlığım sağlık çalışanlarına karşıdır. Onlardan özür diliyorum çünkü sağlık çalışanları çok özverili ve fedakarca çalışıyor. Aşı yaptırmayarak onların bu fedakarlığına gölge düşürüyoruz. Aşımı olsaydım şimdi çocuklarımın yanında olacaktım. Herkesin aşısını olmasını öneririm." dedi.

- "Tehlikeyi önlemenin en önemli yolu aşı"

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Serdar Deniz ise Kovid-19'un tüm dünyanın önceliği haline geldiğini söyledi.

Halk Sağlığı Uzmanı Deniz, salgınla mücadele en önemli silahın aşı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Halen servislerimize yatış devam ediyor. Yatış devam ettiği sürece yoğun bakımlara geçiş de görülüyor. Gördüğümüz, aşısız olanlar veya eksik aşılı olanların bu süreçten çok daha fazla etkilendiği. Bunun toplumdaki karşılığı ne olabilir, diye düşündüğümüzde muhtemelen bir bilgi kirliliği veya herhangi bir kirli bilgiyi yayma girişimi olabilir. Aşının markasından bağımsız olarak kendi hekimlerine danışarak herkesin aşısını olmasını, eksik aşısını tamamlamasını öneriyoruz. Servislere ve servislerden yoğun bakımlara geçişin aşısızlarda çok daha fazla oranda olduğunu gözlemliyoruz. Bu tehlikeyi önlemenin en önemli yolu aşıdır. Bu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de geçerli. Tüm vatandaşlarımızı aşı konusunda duyarlı olmaya çevresindekileri de bu konuda uyarmaya davet ediyorum."

Doç. Dr. Serdar Deniz, hastanede aşı olmayanların, yaşadığı pişmanlığı kendilerine de dile getirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Aşı olmayıp Kovid-19'a yakalananlarla konuştuğumuzda büyük pişmanlık duyduklarını söylüyorlar. Aşıyı eksik yaptıranların da 'keşke zamanında eksik aşımı tamamlatsaydım' dediğini çok duyuyoruz. Burada kesinlikle sağlık profesyonellerinden bilgi alınması gerekiyor. Toplumda yayılan ve kaynağı belli olmayan bilgilerle lütfen hareket edilmesin. Vatandaşlarımız bilgiyi kesinlikle sağlık profesyonellerinden, hekimlerinden alsın ve ona göre hareket etsinler. Hastanede çok yoğun bir hasta trafiği oluşuyor. Kovid-19 arttıkça bulaş da artıyor, bulaş artınca etkilenen kesim artıyor. Bu zincir, son nokta yoğun bakıma kadar yükün artmasına neden oluyor. Sağlık sistemi bunun altından kalkar ama bu hastalıktan herkes aynı etkilenmiyor. Maalesef çok kötü, ileri derece etkilenip sonucu hüsran olan vakalar da var."