ARTIK AŞI OLMAKTAN KORKMAK YOK!

Hayvanlar üzerinde yapılan ilk araştırmalar, deride çözünen mikro iğnelerin deri altına yapılan iğnelerden daha iyi bağışıklık sağladığını ispatladı.

Aşı bantları, sadece derinin dış katmanlarına girebilecek boyda yüzlerce iğne içeriyor.

İğnelerin boyutu, aşının acı vermeyen bir şekilde yapılmasını sağlıyor. Dahası, insanlarsağlıkocağı veya hastaneye gitmeden bunu evlerinde kendi başlarına yapabilecek.

Eğitimli sağlık personeli kullanmadan çok sayıda insanı aşılamak mikro iğneli bandın önemli avantajlarından birisi. Araştırmacılar, ayrıca deri üzerinden yapılan aşının, aşı yapılan kişiyi daha iyi koruyan, farklı bir bağışıklık cevabı oluşturduğunu keşfetti.

Prof. Dr. Mark Prausnitz, bu teknik sayesinde çocuklar ve yaşlılar gibi sağlık hassasiyeti olan kitlelere yapılan aşı sayısının artacağını belirterek, "Eğer insanların aşı olmasını kolaylaştırabilirsek grip yüzünden ölümleri azaltabiliriz" dedi.

Araştırmacı Loanna Skountzou ise, aşının deriye enjekte edildiğinde daha çok işe yaradığını, çünkü derinin üzerinde bol miktarda antijen sunan hücre yer aldığını belirtti.

Skountzou, "Bu araştırma, vücudun bağışıklık yanıtını oluşturmada önemli olan bu hücrelerden faydalanmak için aşıyı nasıl en iyi hale getirebileceğimizi keşfetmemize izin verecek" diye konuştu.

Beş yıl sürecek olan araştırmanın hedefleri, basit ve güvenilir bir aşılama sistemi geliştirmek, bantlarda kullanılan aşıların uzun vadede dayanıklılığını araştırmak ve bu aşının ekonomik, hukuki, sosyal ve tıbbi açıdan etkilerini değerlendirmek.

Prof. Dr. Mark Prausnitz, aşının bant içine kuru biçimde yerleştirilmesi gerektiğini ve bu yüzden de aşı üretim sürecinin farklı olacağını belirtti.

Bu kuru aşının, bantların dondurulmadan saklanmasına gerek kalmayacak kadar dayanıklılığa sahip olması bekleniyor. Grip aşısının yanı sıra araştırmadan elde edilecek sonuçlar, diğer aşılar ve aşı biçimleri için de faydalı olabilir.

Eğitimli sağlık personeli sayısının sınırlı olduğu ve deri altı iğnelerin yeniden kullanımı yönünde endişelerin olduğu gelişmekte olan ülkelerde, mikro iğne uygulamaları geliştirilebilir. Mikro iğne uygulamaları 90'lı yılların başından beri çeşitli üniversiteler tarafından geliştirilmeye çalışılıyor.

Temmuz 2010'da Nature Medicine'de yayınlanan bir araştırmanın, çözünen mikro iğnelerle aşılanmış farelerin en az deri altı iğnelerle aşılanmış fareler kadar gribe karşı korunduğunu ortaya koymasıyla buteknolojiüzerindeki çalışmalar hızlandı.

Bu araştırmada kullanılan bantlarda sadece 650 mikron uzunluğunda 100 iğnelik diziler kullanıldı. Deriye bastırıldığında, aşıyı taşıyan ve geride sadece suda çözünebilen bir tabaka bırakan su emici polimer malzeme sayesinde, iğneler hızlı bir şekilde vücut sıvılarına karıştı.

Araştırmacılar, aşıların deriye mikro iğne aracılığıyla enjekte edilmesine odaklanacak ve bu yöntemin hem vücudun mukozal yüzeylerinde, hem de bağışıklığı nasıl etkilediğini anlamaya çalışacak.