27 Kasım 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul10°C
  • Bursa7°C
  • Antalya16°C
  • İzmir15°C

'ANNE ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 42'Sİ ÖNLENEBİLİR NEDENLERDEN'

Prof. Dr. Cansun Demir "Anne ölümlerinin yüzde 42'si önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bunun için eğitim, bilinçlendirme çalışmaları çok önemli." dedi.

'Anne ölümlerinin yüzde 42'si önlenebilir nedenlerden'

10 Ekim 2016 Pazartesi 08:32

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, Türkiye'nin "dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke" olarak ödüle layık görüldüğünü belirterek, "Anne ölümlerinin yüzde 42'si önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bunun için eğitim, bilinçlendirme çalışmaları çok önemli." dedi.Antalya Belek'teki bir otelde düzenlenen ve bin 600 bilim adamının katıldığı "14. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi"nde 70'den fazla firma 110 stant açtı.

Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Demir, kadın doğum hekimlerinin anne sağlığı açısından karşılaştıkları en önemli sorunlar arasında anne ölümlerinin yer aldığını söyledi.

Anne ölümlerinin hem doğrudan hem de dolaylı sebepleri bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Cansun Demir, kanama, gebeliğin hipertansif hastalıkları, emboli ve enfeksiyonun en sık görülen doğrudan nedenleri arasında yer alırken, kalp hastalıkları, beyin hastalıkları ve diğer organların enfeksiyonlarının ise dolaylı karşılaşılan nedenler arasında yer aldığını anlattı. "Anne ölümlerinin yüzde 42'si önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır. 35 yaş üstü gebelikler, sezaryen ile doğum, sık gebelikler, 5'den fazla gebeliğin olması, önceden kalp damar hastalıklarının, kansızlığın ve tansiyon yüksekliğinin olması anne ölümlerine neden olabilmektedir. Bizler bu nedenlerin azaltılması için çalışıyoruz." diyen Cansun Demir, anne ölümlerini azaltmak için "kanama ekipleri" kurduklarını belirtti.

Kaybedilen hastaların büyük kısmının takipte olan hastalar olduğuna işaret eden Demir, hekimlerin önerilerine uymamanın "en önemli gecikme sebebi" olduğunu dile getirdi.

Dernek olarak başta İstanbul Anadolu yakası, Sakarya, Kocaeli gibi pek çok ilde "kanama ekipleri" kurduklarını vurgulayan Prof. Dr. Demir, şunları kaydetti:
"Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, kadın hastalıkları, doğum uzmanları ve ebelerin çalışmaları sonucunda, 1990'larda yüz binde 150 olan anne ölümleri, yüz binde 15'lere kadar indirilmiştir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının bu başarısı sonucunda, 2015 yılında Vancouver'de düzenlenen Dünya Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde, Türkiye adına TJOD ödül almıştır, bununla gurur duyuyoruz. Türkiye, 'dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke' olarak ödüle layık görüldü. 2023 hedeflerine daha 2015 yılında ulaşıldı."

- Doğum kontrol hapları

Doğum kontrol yöntemleriyle ilgili konunun kongrede ilgi gördüğüne değinen Demir, "Doğum kontrol hapları çok korkulan araçlar ama çok etkili araçlardır. Her şeye yarayan ilaçlar, aspirin gibi. Doğum kontrol hapları düzenli ve doğru kullanıldığında gebeliği yüzde 99,9 oranında önlemektedir." diye konuştu.

Doğum kontrol haplarının ciddi anlamda, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak kanseri riskini azalttığını ifade eden Cansun Demir, "Kansere bağlı ölümleri de önemli ölçüde azalttığı görülmüştür." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yaşlandıkça, yumurtalık ve meme kanseri riski artıyor"

Derneğin genel sekreteri, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke de dernek olarak kurdukları "Acil Obstetrik Kanama Ekibi Kap Getir/Derhal Yardıma Geliyorum" modelinin anne ölümlerini azalttığını anlattı.

İstanbul'da kurdukları model kapsamında 2015 Ocak ayından itibaren yaklaşık 200 hastaya ve hekime destek verdiklerinin altını çizen Karateke, "Bu destekler kapsamında anne ölümü olmamıştır." şeklinde konuştu.

Söz konusu sistemin birçok ilde kurulduğunu vurgulayan Ateş Karateke, Türkiye'de kadının ortalama yaşının arttığını, yaş artıkça aynı oranda yaşam kalitesinin azaldığını söyledi.

Yaşlandıkça yaşam kalitesinin azalmasına sebep olan bir faktörde idrar kontrol mekanizmalarının yeterli fonksiyon görmediğini belirten Prof. Dr. Karateke, "Yaşlılık yıllarını düşünerek önlemleri yıllar öncesinden alarak kadınlarımızı bilinçli yaşlandırmalıyız. Öksürük krizleri pelvik taban kaslarına hasar veriyor." ifadesini kullandı.

- "Türkiye'de 2 milyon kadın tarandı"

Derneğin 2'nci başkanı Prof. Dr. Ali Baloğlu ise doğum sonrası kanamaların önlenebildiğini dile getirerek, rahim ağzı kanserlerinin görülme sıklığını çağdaş ülkelerin azalttığını kaydetti.

Rahim ağzı kanserlerinin gelişmekte olan ülkelerde en sık görülen kadın genital sistemi kanserleri olduğuna dikkati çeken Baloğlu, "Gelişmiş ülkelerde giderek yaygınlaşan tarama programları sonucunda servikal kanser kontrol altına alınmış ve giderek geri sıralara düşmüştür. Bugün tüm dünyada yıllık olarak yaklaşık 500 bin yeni olgu teşhis edilmekte ve bunların 280 bini ölmektedir." dedi.

Servikal kanser taramaları ile bu kansere bağlı ölüm hızının gelişmiş ülkelerde yüzde 60-85 oranında düştüğünü belirten Ali Baloğlu, Sağlık Bakanlığının öncülüğünde Türkiye'de 2 milyon kadının tarandığını, tümör nedeni olan HPV virüsüne bakıldığını anlattı.

Zaman geçtikte rahim ağzı kanserinden ölümün ciddi anlamda azaltılacağını belirten Prof. Dr. Baloğlu, ilerlemiş kanserlerin ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına da zarar verdiğini dile getirdi.

Ali Baloğlu, aşılamanın da önemli olduğunu, ancak Türkiye'de pahalı olması nedeniyle yeteri kadar yapılmadığını vurguladı.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA