22 Kasım 2024
  • Ankara12°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa9°C
  • Antalya16°C
  • İzmir16°C

ANNE BABA KİLOLU İSE ÇOCUK DA YÜZDE 70-80 KİLOLU OLUYOR

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bora Öztürk, obezitenin pek çok kronik hastalığın da nedeni olduğunu ancak tedavinin kişiye özel olması gerektiğini belirtti.

Anne baba kilolu ise çocuk da yüzde 70-80 kilolu oluyor

12 Mayıs 2015 Salı 14:11

Obezite ve fazla kilo problemi tüm dünyanın en büyük salgınlarından biri olmaya devam ediyor. Dünya çapında 300 milyondan fazla obez ve 1 milyardan fazla kilolu insan bulunuyor. ABD'de yılda yaklaşık 112 bin ölüm doğrudan obezite ile ilgili iken, ülkemizde de giderek artan bir oranla görülmeye başlayan bu sorun kişinin sağlığına ciddi anlamda zarar veriyor. Maksimum sağlık için yeterli ve dengeli beslenmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak, stresten uzak durmak, sigara içmemek ve düzenli sağlık kontrollerinden geçmek büyük önem taşıyor. Ancak günlük hayatta bilinçsizce yaptığımız pek çok şey kilo almamıza neden olabiliyor ve aldığımız kilolar sağlığımız için ciddi riskler oluşturabiliyor. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış diyet uygulamaları gibi pek çok nedenle ortaya çıkabilen obezite ve fazla kilo problemi, insülin direnci ve Tip-2 diyet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp krizi, inme, kısırlık problemleri, safra taşları, gut ve gut artriti, uyku apnesi gibi pek çok soruna neden olabiliyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bora Öztürk, pek çok kronik hastalığın da nedeni olan obezite ve fazla kilo sorunu ile mücadele hakkında bilgiler verdi. Kişinin yaşadığı tüm psikolojik ve fiziksel süreçlerin yanı sıra fazla kiloların kendisiyle birlikte çocuklarını da tehdit ettiğini vurgulayan Dr. Öztürk, bir ailede anne kilolu ise çocuğunun da kilolu olma ihtimalinin yüzde 50'lere, hem anne hem baba kilolu ise yüzde 70-80'lere ulaşabileceğini belirtti.

YOYO DİYETLER TEHLİKELİ OLABİLİR

Obezite ve fazla kilo hastalarının en sık yaptığı yanlışların başında her gün bir yenisi çıkan şok (yoyo) diyetlerin uygulanmasının geldiğini belirten Dr. Öztürk, bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetlerinin baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık sorununa neden olabileceği konusunda uyardı. Dr. Öztürk, ayrıca bu diyetlerin bireyin bazal metabolizma hızının düşmesine, diyetin bırakılması sonrasında hızla verilen kiloların geri alınması nedeniyle de bireylerin sürekli zayıflama diyeti uygular hale gelmesine neden olacağını belirtti. Tüm bireylerde obezite ve fazla kilonun farklı nedenlerle ortaya çıktığını ve bu nedenle tedavinin kişiye özel olmasının son derece önemli olduğunu belirten Dr. Öztürk'ün bireylere tavsiyeleri ise şöyle:

"- Sağlık profesyonelleri ile çalışın,

- Kısa ve uzun vadeli gerçekçi kilo kayıpları hedefleyin,

- Çok düşük kalorili, sağlığınızı riske atacak diyetlerden uzak durun,

- Beslenme günlüğü tutun,

- Sizin için yüksek riskli durumları belirleyin ve bunlardan kaçının,

- Kilo kaybı ve beden imajınız ile ilgili gerçekçi inançları benimseyin,

- Aile, arkadaşlar ve iş arkadaşları da dahil olmak üzere bir destek ağı geliştirin ya da hedefe odaklanmak yardımcı olabilecek bir destek grubuna katılın,

- Egzersiz uzun vadeli kilo kaybı şansınızı arttırır, egzersizi günlük hayatınıza sokun, aracınızı park edin ve yürüyün. Yürüyüş en etkili egzersiz biçimlerinden biri olarak kabul edilir. Bisiklete binin, asansör yerine merdiven kullanın,

- Televizyon izlerken harcadığınız zamanı azaltın."

ALTERNATİF YÖNTEMLER

Bazı hastaların tüm bu uygulamalara ve çabalarına rağmen yine de kilo veremediklerini, verseler de geri aldıklarını belirten Dr. Öztürk, "Cerrahi yöntemler ciddi anlamda riskler taşıyabiliyor, hastalar için korkutucu olabiliyor. Ancak alternatif yöntemler de var. Biometrik İntragastrik mide balonu gibi ameliyatsız yöntemlerle de tamamen sağlıklı bir biçimde kilo vermek mümkün" dedi. Birçok hastanın açlık hissini bastırmanın çok küçük porsiyonlar ile mümkün olamadığından yakındığını vurgulayan Dr. Öztürk, Biyometrik Intragastrik balonunun en belirgin etkisinin de hızlı tokluk hissine ulaşma ile uygulanan diyete uyumu kolaylaştırmak olduğunu ifade etti.

Hastanede yatış gerektirmeyen, günübirlik, 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilen uygulamada intragastrik balon endoskopik olarak midenize yerleştiriliyor. Yöntem kalıcı hiçbir değişiklik yaratmıyor, istenildiğinde çıkartılabiliyor, sağlığı riske atmıyor. Size özel düzenlenen beslenme programları ve yaşam tarzı değişiklikleri ile psikolog ve diyetisyenler eşliğinde tedaviniz sağlıklı kilonuza ulaşıncaya kadar sürüyor, güvenle ve sağlıkla kilo kaybı sağlanabiliyor.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA