23 Kasım 2024
  • Ankara10°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya15°C
  • İzmir19°C

ANNE ADAYLARI EN ÇOK BUNLARI MERAK EDİYOR

'Sürekli kendimi yorgun hissediyorum ve çabuk yoruluyorum. Ne yapmalıyım.' Hamilelerin en çok sorduğu sorulardan birinin da gebelikte cinsel ilişki,..

Anne adayları en çok bunları merak ediyor

01 Temmuz 2010 Perşembe 12:46

Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gürkan Zorlu, hamileliğin bir kadının hayatında hormonal, fiziksel ve psikolojik değişimlerin en sık yaşandığı dönem olduğunu belirtti.
Anne adaylarının hamilelik döneminde pek çok konuyu merak ettiklerini ifade eden Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gürkan Zorlu, en sık sorulan 15 sorunun yanıtı verdi. Anne adaylarının en çok 'Hamileliğim boyunca her ay ne kadar kilo almalıyım' sorusunu sorduğunu belirten Doç. Dr. Gürkan, "Gebelik süresince vücut ağırlığı 9-13 kilogram arasında artacaktır. Hamileliğin ilk 3 ayında 0-3 kilogram alınabilir. İlk 3 aydan itibaren vücut ağırlığı da her ay 1-1.5
kilgram artmalıdır" dedi.
Hamilelerin en çok sorduğu sorulardan birinin da gebelikte cinsel ilişki olduğunu ifade eden Doç. Dr. Zorlu, "Daha önceki gebeliklerinde düşük, erken doğum gibi durumlar söz konusu değilse, cinsel ilişki kısıtlanmaz" bilgisini verdi.
Bulantı ve kusmaların hamilelerin en sık şikayetleri arasında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Zorlu, "Öğünler küçültülüp, daha sık yemek yenmeli. Sabahları yataktan kalkmadan önce birkaç tane tuzlu bisküvi, leblebi gibi kuru gıdalar alınabilir. Özellikle kusma yolu ile sıvı kaybediliyorsa bol miktarda sıvı alınmalı" şeklinde konuştu.

RAHAT AYAKKABI TERCİH EDİLMELİ
Hamilelerde özellikle sıcak havalarda ayak bileklerinin şiştiğini kaydeden Doç. Dr. Zorlu, şunları söyledi:
"Hormonların etkisi ile, vücutta su ve tuz tutulması, fazla ayakta kalma veya oturma gibi durumlarda ayak bileklerinde ve bacaklarda şişme olması normal kabul edilmektedir. Bu durumun neden olacağı rahatsızlığı azaltmak için bacaklar yükseğe kaldırılmalı, tuz azaltılmalı, rahat ayakkabı ve terlikler tercih edilmeli. Şişlikler çok rahatsız ediyorsa korseli çoraplar giymeli."

GEBELİKTE ALKOL KULLANIMI
Hamilelik döneminde, özellikle 4'üncü aydan sonra sigara içmenin zararının belgelendiğini de sözlerine ekleyen Zorlu, "Sigara içiminin yol açtığı olumsuz durumlar arasında; düşük yapma, bebek ölümü, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme sayılabilir. Diğer yandan gebelikte kullanılan alkolün dolaşıma geçerek bebekte zeka geriliği, gelişme bozuklukları, yüz anomalileri, ölü doğum gibi birtakım sorunlara neden olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle, gebelikte alkol kullanılmamalı" diye
konuştu.
Hamilelerde hormonal değişimlerin diş etinde iltihaplanmaya, kusmanın ise dişlerde çürümeye yol açabildiğini kaydeden Zorlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Tüm bu olumsuzluklara sebep olmamak için, öncelikle günde 2 defa dişler etkili bir biçimde fırçalanmalı. Her gün banyo yapmak rahatlatır ve dinlendirir. Ancak küvette yatmak veya oturmak yerine, ayakta duş şeklinde banyo yapmak tercih edilmeli. Böylece doğum yolu enfeksiyondan korumuş olur. Tedbir olarak, saçların boyanması ve perma işlemi gibi bakım uygulamalarını, doğum sonrasına bırakmayı tavsiye ediyoruz. Gebelikte uzun süren yolculuklar yapılmamalı, otomobil ile yapılan yolculuklarda, bacaklarda
dolaşımı sağlamak için, 2 saatte bir 15-20 dakikalık aralar verilmeli. Erken doğum, düşük hikayesi yoksa, uçak yolculuğu yapılmasında bir sakınca yoktur. Yine de, bir önlem olarak 34. haftadan sonra uçağa binilmemesi gerekir."

BACAKLARDA AĞRI VE KRAMP
Hamilelerin en çok sorduğu sorular arasında 'Sürekli kendimi yorgun hissediyorum ve çabuk yoruluyorum. Ne yapmalıyım' sorusunun olduğunu belirten Zorlu, "Bulantı, kusma, kansızlık, son aylarda kilo artışı ve gebelik zehirlenmesine eğilim; çabuk yorulma ve yorgunluk hissinin sebepleri arasında sayılabilir. Bunun için, gebelik süresince düzenli egzersiz yapmalı, her gün belli bir süre istirahat etmeli, beslenmeye özen göstermeli, uyku süresini artırmalı" ifadelerini kullandı.
Bazı hamilelerin bacaklarında ağrı ve kramp olduğunu kaydeden Doç. Dr. Zorlu, "Gebeliğe bağlı olarak vücutta fosforun artması, kalsiyum azalması, bebek başının kalça kemikleri arasına yerleşmesi ile sinire basıncın artması gibi nedenlerle kramplar oluşabilir. Uzun süre hareketsiz veya uygun olmayan pozisyonlarda kalmak, uzun süre ayakta durmak, çok yürümek, bacaklara fazla yüklenmek, süt-yoğurt-peynir gibi gıda maddelerini yeterince tüketmemek gibi nedenler bacaklardaki kramp yakınmalarını artırabilir.
Bu durumda süt ve süt ürünlerini daha fazla tüketmeli, yeterli süre güneşte kalmalı" diye devam etti.

CEP TELEFONU VE BİLGİSAYAR KULLANIMI
Hamilelikte cep telefonu kullanılmasının sakıncası olup olmadığını da anne adaylarının en sık sorular arasında olduğunu belirten Doç. Dr. Gürkan Zorlu, şunları söyledi:
"Cep telefonlarının piyasada yer tutması daha 10 yılını doldurmuş iken gebeliğe ters etkisi henüz bildirilmedi. Cep telefonları radyo frekanslarıyla çalışmakta olup, bu konuda herhangi bir ek uyarı gündeme gelmemiştir.
Ancak yine de cep telefonu ile ilişkilerin iyi ayarlanması, kalp, karın gibi bölgelerden mümkün olduğu kadar uzak tutulması ve konuşma süresinin iyi ayarlanması önerilmektedir."
Bilgisayarların radyo frekans yaydığını da sözlerine ekleyen Zorlu, birçok çalışmada hem bilgisayarın hem monitörlerin zararsız olduğunun gösterildiğini ancak uzun süre bilgisayarla çalışmanın rahatsız edici olabileceğini söyledi.
'Tomografi çektirmem gerekiyor, ışın ve X-ışını bebeğim için zararlı mı' sorusunun da hamileler tarafın sık sorulduğunu belirten Doç. Dr. Zorlu, bu soruya şöyle yanıt verdi:
"Işın veya ışık enerjisi radyasyon olarak bilinir. Ancak biyolojik maddeye zararlı olanlarına iyonizan radyasyon denir ki, aslında halk dilinde radyasyon hasarı denilen zararlı etkiler bu iyonizan radyasyondan gelir. İyonizan radyasyon çoğalan hücreleri daha kolay etkiler ve bu nedenle gebelikte daha zararlı olması beklenir. Ancak gebeliğin de belirli dönemleri vardır ki bebeğe etkileri çeşitlenir. Erken dönemlerde, büyük ve çeşitli zararlar verirken büyüme döneminde büyümenin sapması, durması şeklinde
daha hedefli zararlar verir. 4 rad ve üzerindeki dozlarda oldukça dikkatli olunmalı ve gebelik olasılığı sorgulanmalıdır. Eğer hasta gebe ise ve film çekimi, tomografi gibi radyasyon alması muhtemel ise kurşun ile koruma gibi gerekli önlemler alınmalı ve bebeğe gidecek dozun hesaplanarak minimale indirilmesi sağlanmalıdır. Havaalanı gibi üst düzey güvenlik uygulanan yerlerde kullanılan X-ray cihazları çok iyi izole edilmiş olup etrafa hasar oluşturucu radyasyon yaymazlar. Bu alanda uzun süre çalışanlar bile
radyasyon etkisi izlenmediği ileri sürülmektedir. Bu nedenle endişe etmeye gerek yoktur."
 

İHA

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA