AKCİĞERİNE PIHTI ATAN HASTA ZAMANINDA MÜDAHALEYLE KURTULDU

Samsun'dan İstanbul'a yaptığı otobüs seyahati süresince hiç hareket etmeyen ve bu nedenle her iki akciğerinde de masif akciğer pıhtısı tespit edilen 70 yaşındaki Emine Karaoğlan, nefes darlığı ve öksürük şikayetiyle yaklaşık 12 saat sonra başvurduğu Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisindeki doğru teşhis sayesinde hayatta kaldı.

Memleketi Samsun'dan İstanbul'a geldiği otobüsten yaklaşık 10 saatlik yolculuk boyunca hiç inmeyen, otobüs içerisinde de yürümeyen Karaoğlan'da, seyahatin bitmesinin ardından tansiyon düşüklüğü ve nefes darlığı baş gösterdi.

Yaklaşık 12 saat sonra tansiyonunun kontrol altına alınamaması nedeniyle Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine başvuran hastada akciğer embolisinden şüphelenilmesi üzerine gerekli tetkikler yapıldı.

Çekilen tomografide her iki akciğeri de tamamen kaplayan masif akciğer pıhtısı tespit edilen hasta hızla yoğun bakım ünitesine alındı. Hastanenin Kalp Damar Cerrahisi birimi bünyesinde görev yapan pulmoner emboli yanıt ekibine de bilgi verildi.

Ekibin hızlı hareket etmesi sayesinde çok kısa bir zaman içerisinde işleme alınan hastanın her iki akciğerine de pıhtı eritici katater takıldı. Kataterin takıldığı ilk andan itibaren genel sağlık durumu düzelmeye başlayan Karaoğlan, erken teşhis ve müdahale sayesinde yaşama tutundu.

"Pulmoner emboli yanıt ekiplerinin yaygınlaştırılması gerekiyor"

Hastanın sağlık durumuna ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan hastanenin Kalp Damar Cerrahisi İdari Sorumlusu Doç. Dr. Murat Uğur, hastanın yolculuk sonrasında sağ bacağında şişlik geliştiğini ve ancak hastanın şikayetlerinin yolculuktan bir süre sonra oluştuğunu aktardı.

Doç. Dr. Uğur, hastanın, şikayetlerin ardından yaklaşık 12 saat sonra acil servise başvurduğunu ifade ederek, "Hastanemizde akciğer embolilerine müdahale ekibi olarak whatsapp grubumuz var. Bu grup üzerinden hastanın bilgisi bize verildi. Pulmoner emboli yanıt ekibimizde de bir anestezi, bir kardiyolog, bir göğüs hastalıkları, iki acil tıp uzmanıyla üç kalp damar cerrahı görev alıyor. Biz de hemen hastayı kalp damar cerrahisi yoğun bakımına yatırdık. İşlem için hemen hazırlıklara başladık. Hastayı yoğun bakıma yatışı yapıldıktan yarım saat sonra işleme aldık. Hastada işlemin ardından hızlı bir iyileşme katettik." diye konuştu.

Uzun süre bilgisayar başında olan çocuklarda da görülüyor

Pulmoner embolinin sessiz ölüm olarak da bilindiğini ifade eden Uğur, nedeni bilinmeyen ölümlerin öncelikli sebeplerinden olduğunu kaydetti.

Uğur, pulmoner embolinin dünyadaki en sık üçüncü ölüm nedeni olarak öne çıktığını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Pulmoner embolinin tanısı ve acil müdahalesi oldukça önemli. Biz hastanemizde hasta gelir gelmez vakit kaybetmeden müdahale edebiliyoruz. Özellikle masif akciğer embolisi dediğimiz her iki akciğeri kaplayan pıhtılarda hastada ani ölüm gelişebilir ve ani ölüm riski oldukça yüksektir. En sık sebebi derin ven trombozu dediğimiz bacakta olan pıhtıdır. Özellikle uzun süreli yolculuktan sonra derin ven trombozu çok sık görülür. Son dönemlerde uzun süre bilgisayar başında bulunan çocuklarda da derin ven trombozu görülmeye başlandı. Bacak toplar damarında oluşan bir pıhtı direkt akciğere hareket ederek, akciğer damarını kapatarak akciğerin belli bir bölgesine kan gitmesini engelliyor ve kanın orada oksijenlenmesini ve temizlenmesini engelliyor. Sigara kullanımı, doğum kontrol hapları, genetik yatkınlık, büyük kemiklerdeki kırık, karın içinde baskı yapan herhangi bir kitle de bu tarz pıhtılara sebep olabilir. En önemli belirtileri arsında da nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, tansiyon düşüklüğü, göğüs ağrısı yer alıyor. Uzun yolculuklarda kişinin en azından iki saatte bir kalkıp yürümesini tavsiye ediyoruz. Uçak yolculuğunda bile olsa kalkıp uçağın içinde yürünmesini öneriyoruz."

Murat Uğur, derin ven trombozunun önlenmesi açısından hareket etmenin önemine değinerek, "Pulmoner emboli yanıt ekipleri artık dünyada kabul olan bir ekiptir. Bu ekiplerin bölgesel olarak yaygınlaşması ve bu hastaların derhal bu merkezlere yönledirilerek oralarda tedavi edilmesi gerekiyor. Acilde bu hastalıktan şüphelenmek de önemli. Erken tedavi için hastada emboli olabileceğinin hekimin aklına gelmesi de önemli bir unsurdur." ifadelerini kullandı.