AİLEYLE OLAN İLETİŞİMİN ÇOCUKLARIN DAVRANIŞLARINA YÖN VERİYOR
Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca, aileyle olan iletişimin çocukların davranışlarına yön verdiğini söyledi.
16 Aralık 2013 Pazartesi 17:43
Her anne baba, öz güvenli ve mutlu bir yaşam sürdürebilmesi için çocuklarını ilgi ve sevgiyle büyütmeye çabaladığını bu çabanın aşırı ilgiye dönüştüğünde çocuklar daha benmerkezci, hatta alay eder bir tavır içine girdiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca, Aileyle olan iletişimin çocukların davranışlarına yön verdiğini söyledi.
Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca, "Çocuk, iletişimi ailede öğrenmeye başlar. Aile ortamı, çocuğun nasıl iletişim kurulacağını öğrendiği ilk yerdir. Ebeveynlerin birbirleriyle, ebeveynlerin çocuklarıyla, kardeşlerin birbirleriyle olan ilişkisi çocuğun gelecekte sosyal çevresiyle kuracağı iletişimin çekirdeğini oluşturur. Aşırı ilgi ve sevgi gösteren, genel disiplinin yetersiz olduğu ailelerde yetişen çocuklarda sorumluluk duygusu yeteri kadar gelişmez. Çocuk benmerkezci, talepkar, alaycı olma eğilimi gösterir. Çünkü, çocukta alay ettiği kişinin duygularını hissetmeye çalışacağı, kendini onun yerine koyacağı bir empati duygusu gelişmemiştir. Çocuk, her koşulda onaylanacağını, davranışlarının bedelini ödemeyeceğini düşünür. Olumsuz davranışları nedeniyle etrafındaki insanları kırmaya başlayan çocukların vicdanı körelirken, benzer davranışları gösteren çocuklarla da yakınlaştıkları görülür. Bu çocuklar, büyük küçük demeden etraflarındaki hemen herkesin fiziksel özellikleriyle ya da diğer özellikleriyle alay eder." dedi.
ALAY ETME DAVRANIŞININ TEMELİNDE ÜSTÜNLÜK MÜCADELESİ YATIYOR
Karaca, "Yapılan araştırmalarda çocukların, özellikle de kendi cinsinden akranlarının onayını almaktan daha çok hoşlandıkları görülmüştür. Alay etme davranışı, karşısındakileri etkileyerek kendine sosyal çevrede yer edinmek, kabul görmek, onaylanmak amacıyla yapılabileceği gibi, reddedilme korkusuyla da yapılabilir. Başkalarıyla alay eden çocuk, bu sayede benzer tavırlara sahip akranlarıyla gruplaşma ve takım oluşturma fırsatı yakalar. Alaycı bir tavır edinen çocuk, etrafındakilere kendisinin öyle olmadığını, öyle olanların kendisi tarafından kolayca dışlanabileceği mesajını vererek, arkadaşları arasında gövde gösterisi yapar ve verdiği güç mücadelesinde kendini ön plana çıkarır. Bu sayede, 'ben buradayım ve üstünüm' mesajı verme fırsatı elde eder. Kendilerinden daha büyük çocukların ya da yetişkinlerin alay ettiği çocuklar da, ezilmişlik ve sindirilmişlik duygusu yaşayabilir. Zedelenen onuru nedeniyle yaşadıkları olumsuz duyguları azaltmak isteyen bu çocuklar, öfkeyi dindirmek amacıyla akranı ya da kendinden küçük olanlarla alay edebilir. Kendinden büyük olanlardan öğrendiği bu davranışla çocuk, içindeki agresyonu nispeten mücadele edebileceği başka bir platforma taşır ve öfkesini dindirmeye çalışır. Çocuklar bazı durumlarda, kendinden büyüklere de bu tür davranışlar sergileyebilir. " şeklinde konuştu.
AİLELERİN OLUMSUZ TAVIRLARI VE ÇOCUKLARDA KISKANÇLIK, ALAYCI DAVRANIŞLARDA ETKİLİ OLUYOR
Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca, "Çocuğun disiplinize edilmeden ve eleştirilmeden yetiştirilmesi, davranışlarının olumsuz bir bedeli olabileceğinin öğretilmemesinin yanı sıra; kıskançlık gibi durumlar da çocukların alaycı bir tavır için girmelerinde etkilidir. Anne ve babasının kendisi dışında başka çocuklarının olması ve sevginin bölüşülmesi çocuğu rahatsız edebilir, güven duygusunu zedeleyebilir. Yarışmak zorunda hissetme ve onaylanmama endişesi, bir mücadelenin doğmasına yol açar. Kardeşe karşı agresyon ve öfke gelişir. Bu da alay etmek, kavga etmek, paylaşamamak, karşı gelmek, mızmızlanmak gibi biçimlerde kendini gösterir. Böyle durumları ailenin öngörmesi ve çocuğun değersizlik düşüncelerini değiştirmeye çalışması büyük önem taşır. Aileler 'ben biliyorum' tarzı bir tutum içine girip, çocuğa düşüncelerini sormadan varsayımlarda bulunarak, genel konuşmalar yapabilmektedir. Nasihat tarzı bu yaklaşımlar, ailenin tespitinin hatalı olması durumunda çocuğun ailesine kendini kapamasına, düşüncelerini açmamasına neden olabilir." dedi.
ÖDÜL CEZA UYGULAMASI VE HER İSTEDİĞİNİN YAPILMASI ÇOCUKLARA ZARAR VERİYOR
Bazen aileler tek olan çocuklarına ya da uzun ve zahmetli tedavi öyküsüne sahip çocuklarına kıyamadıklarından, onları kısıtlamadıklarını söyleyen Orhan Karaca, " Elimizdeki imkanları çocuğumuza seferber etmenin ne kötülüğü olabilir ki?' diye ifade edebilirler. Unutulmamalıdır ki, çocuğun yetişme dönemi ileride mücadele edeceği hayatın antrenman sahasıdır. Bu durum, koşarak kondisyon kazanması gereken bir sporcuya 'araban varken neden koşuyorsun ki?' demek gibidir. Ebeveyn çocuğun ruh sağlığının iyi olması için tüm imkanlarını seferber ederek, çocuğunun isteğini geciktirmeden karşılamak yerine, çocuğa ertelemeyi ve sabretmeyi öğretmelidir. Ayrıca, ailenin çocukla ilişkisinin sadece ödül ve ceza ekseninde olmaması gerektiği de bilinmelidir. Çocuk, kimi zaman sadece sevildiği için bir takım şeyleri elde edebildiğini görmelidir. Bu durum, çocuk ile ailesi arasındaki bağları kuvvetlendirir ve çocuğun güven duygusunun gelişmesini sağlar." diye konuştu.
SEVGİ EKSİKLİĞİ DE ÇOCUKLARDA ALAYCI TAVIRLARIN NEDENLERİNDENDİR
Karaca, " Yeterince sevgi görmeyen, aşırı disiplinle yetiştirilen çocuklarda vicdan duygusu yeterince gelişmeyebilir. Bu çocuklar da her şeyle rahatça alay edebilirler. Çünkü, değer yargılarının gelişmesi konusunda yetersizlik söz konusudur ve davranış bozukluğu baş gösterebilir. Kimi zaman okuldan kaçma, huy ve alışkanlıklarda değişim, adli sorunlar yaşama, alkol, sigara ve madde kullanma sorunları ortaya çıkabilir. Bu çocuklarda ayrıca; kendine zarar verme davranışı görülebilir, çocuğun vücuduna yönelik yaralayıcı eylemlerde bulunduğu tespit edilebilir. Bu sorunları yaşayan çocukların mutlaka psikoterapi görmesi gerekir. Bu süreçte aileye çok önemli görevler düştüğü için, aile de terapi sürecinde aktif rol almalıdır." dedi.
ANNE BABALAR NE YAPMALI?
Orhan Karaca, "Geleceğimiz olan çocuklara yeterli sevgi, disiplin, hoşgörünün içinde bulunduğu bir eğitim verilmesi en idealidir. Bu konuda, ebeveynlerin kendi davranışlarını gözlemlemesi gerekir. Çocuklar ebeveynlerini kendilerine örnek aldıkları için, bu konu üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Çocuk dikkatle dinlenmeli ve çocuğun düşünceleri yargılanmamalıdır. Ebeveynlerin ilk önce çocuklarının düşüncelerini sabırla dinleyip, sorunları tespit etmeye çalışması büyük önem taşır. Çocuklarda aşırı sevgi ve yoğun disiplin sonucunda oluşan nevrotik kişiliklerin yanı sıra, yetersiz sevgi ve disiplin azlığı durumunda oluşan donuk, pasif kişiliklerde de mutlaka terapiye başvurulmalıdır. Çocuk için yapılması gerekenler ertelendiğinde, ileride başka sorunların baş gösterebileceği unutulmamalıdır." dedi.
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, TÜSEB Başkanı Kervan ve beraberindeki heyetle bir araya geldiSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Özlem Türeci ile bir araya geldi.21 Kasım 2024 Perşembe 18:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'nde konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yenidoğan çetesine ilişkin, "Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" ifadesini kullandı.21 Kasım 2024 Perşembe 17:53KONGRE VE KONFERANSLAR
- Ödemiş'te Diyabet Farkındalık Sempozyumu düzenlendiDünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde 2. Uluslararası Diyabet Farkındalık Sempozyumu gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 17:38DİYABET
- Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi 10 ayda 54 bin çağrı cevapladıEdirne Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, 112 Acil Sağlık Merkezinin 10 ayda 54 bin çağrı cevapladığını belirtti.21 Kasım 2024 Perşembe 17:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması sanık savunmalarıyla devam ediyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması sanık savunmalarıyla sürüyor.21 Kasım 2024 Perşembe 17:18BASIN HABERLERİ
- Beypazarı Aile Yaşam Merkezi'nde Ağız ve Diş Sağlığı Semineri düzenlendiBeypazarı'nda "Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası" dolayısıyla "Ağız ve Diş Sağlığı Semineri" gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Niğde'de 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldıNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Muğla'da ambulansın çarptığı kadın öldüMuğla'nın Seydikemer ilçesinde ambulansın çarptığı kişi hayatını kaybetti.21 Kasım 2024 Perşembe 16:43BASIN HABERLERİ
- Van Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çocuk hayali kuranların hizmetindeVan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çocuk sahibi olmak isteyenlere hizmet vermek amacıyla kurulan Tüp Bebek Merkezinde ilk aşılama çalışması yapıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:33SAĞLIK BAKANLIĞI
- Medipol Sağlık Grubunca "Ağız ve Diş Sağlığı Festivali" düzenlendiMedipol Sağlık Grubunca düzenlenen Ağız ve Diş Sağlığı Festivali'nde, ağız ve diş sağlığının önemi vurgulandı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:23AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel