Türkiye Gazetesi
Anlat Derdini Feridun Abine köşe yazısı
14.10.2016

Sevgili Feridun Ağabey, okulların açılmasıyla, bazı okullarda öğrencilere yüzme etkinliği yaptırılmak istendiği gibi yaz aylarında da tatile yaklaşırken yüzme kursları başlamaktadır.

Ama bu kurslara katılacak olan öğrencilerden yüzme havuzlarının yetkilileri ilgili aile hekimliklerinden veya herhangi bir özel sağlık kuruluşundan vb. havuza girmesinde sakınca olmadığına dair rapor istemekteler.

Ancak bu konuda kimsenin fark etmediği veya dikkat etmediği veya önemsemediği bir hukuki sorumluluk vardır. Öğrenci velileri yüzme tesisi yetkililerinin istekleri ile aile hekimlerinin bu hukuki sorumluluğu arasında kalmaktadır.

Şöyle ki; Anayasanın gerek 17. Maddesi 2. Fıkrası ve gerek 7. Maddeleri gereği kişilerin sağlık kontrolünden geçirilmeleri yönünde bir talep idarelerin dâhilinde olan bir husus değildir.

Yani hiçbir kurum kendi aldığı bir karar ile kişilerden "sağlık kontrolünden geçip, tetkik yaptırmanız ve sağlık raporu almanız lazım” diyemez, isteyemez. Bu yönde asla zorlama yapamaz. Çünkü bu konuda eğer bir düzenleme gerekirse onu da ancak TBMM yapar ve gerekli kanuni düzenlemeler ve Bakanlıkların genelgeleri vb. ile yönetmelikler düzenlenebilir. Dolayısıyla yüzme havuzlarına gidecek hiçbir kimse için hiçbir kuruluş hiçbir şekilde kendi başına sağlık raporu isteyemez. Yine yüzme ile ilgili müracaatlarda Hepatit B testi veya başka tetkiklerin istenmesi konusu da Sağlık Bakanlığı'nca gerekli görülmemektedir.
 
LİSANS HARİCİNDE RAPORA GEREK YOK
 
Lisans çıkaracak olanlar için gerekli prosedür Gençlik Spor Müdürlükleri tarafından matbu bir form ile sağlık kurum ve kuruluşlarına yönlendirilerek gerçekleşmektedir. Lisans gerekmeyecek olan yüzme kursları için 18 yaşından büyük olanlar kendisi, küçüklerin ise velisinin çocuğun herhangi bir sağlık sorunu olmadığını yazılı olarak beyan etmesi yeterli olmaktadır. Buna rağmen biz aile hekimleri olarak kurumlardan istendiği için bizden çocukları için sağlık raporu isteyen velilerin akınına uğramaktayız. Bu konuda vatandaşlardan çok yüzme tesisi yetkililerinin Resmî Gazete'de yayınlanan Sporcu Lisans, Tescil ve Transfer Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği temin etmeleri ve buna göre insanları bu konuda zorlamalarını duyurursanız memnun oluruz.
 
 Babam KOAH’tan vefat etti, banka kredi borcunu bizden istiyor
 
Sevgili Feridun Ağabey, babamız 25 yıl devletine hizmet etmiş, Türkiye’yi dünyada temsil eden Mehter Takımından ¼ dereceden emekli olmuş, en düşük emekli maaşıyla altı çocuğunu yetiştirmiş bir vatandaştı. Son bir yılki emekli maaşıyla kardeşimizi evlendirmek vb. için bir devlet bankasından 20 bin lira kredi çekti. Babam vefat edince sigorta şirketi vefatının kronik hastalık sebebiyle olduğuna dair bir rapor istedi. Biz de raporu bankaya gönderdik. Banka, şirketin sözde sözleşmesinde “kronik hastalıktan vefat edenin borcunu karşılamıyor” ibaresi var diyerek bu krediden geriye kalan 18 bin küsur lira borcu biz çocuklarından istiyor.

Biz sosyal hizmetlerden onaylı ¼ gelir sağlayan bireyleriz. Zaten hastalığında babamız için de çok borçlandık. Hastane masrafları vs. bir de doktor heyet raporuyla %80 yatalak raporu ile kendisine sosyal hizmetlerden maaş verilmesi için uğraştık, hak kazandık ama maaş verilmesi konusunda çok uğraştırıldı.

Bu konuyu defalarca BİMER’e yazdık. Ama sonuç alamadık. Ben liseyi bitirdim. Kardeşlerim en küçüğümüz lisans mezunu olarak bize burada galiba ayırım yapılıyor. Biz Roman vatandaşız. “Siz okumuyorsunuz” denilirdi hep. Şimdi çoğu okumuş gençlerimiz var. Biz Roman Mahallesi olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın her daim yanındayız. Sizden rica etsek sesimizi duyurabilir misiniz? Avukat tutacak paramız yok. "Fakir Fukara Fonu"ndan bir avukat atandı ama sanırım dava masrafları, noter masrafları, kazanamama riski ve bankanın da dava açması sebebiyle avukat uğraşmak istemedi.

Bu işimizde Allaha sığındık. Ama bu işin denetlenmesi de devletimizin işidir diye sizden devletimize bizim durumumuzu iletmenizi istiyor saygılar sunuyorum... Barış Hanay-Kırklareli