27 Aralık 2024
  • Ankara4°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa8°C
  • Antalya8°C
  • İzmir11°C

87 SAAT ENKAZ ALTINDA KALDI, 17 AYDIR TEDAVİ GÖRDÜĞÜ HASTANEDE 167 OPERASYON GEÇİRDİ

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalarının enkazından eşiyle birlikte 87 saat sonra çıkarılan Emel Kocaoğlu, 17 aydır tedavi gördüğü...

87 Saat Enkaz Altında Kaldı, 17 Aydır Tedavi Gördüğü Hastanede 167 Operasyon Geçirdi

19 Ağustos 2024 Pazartesi 12:53

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalarının enkazından eşiyle birlikte 87 saat sonra çıkarılan Emel Kocaoğlu, 17 aydır tedavi gördüğü hastanede 167 operasyon geçirdi. Depremde 3 çocuğu vefat eden, bir bacağının dizden aşağısı ampute edilen Kocaoğlu, "Öleceğimi düşünmedim, hep kurtulacağımı hissettim. Yavrularım olmadığı için bacağım gitmiş ne ki diyordum. Tedavi sürecim çok zorlu bir süreçti, yaralarım o kadar büyüktü ki çürümüştü artık, Allah yardım etti, iyileşti" derken aylardır hastanede eşine bakan Serkan Kocaoğlu, "Ben olsam buradan zor çıkardım, 167 ameliyat geçirdi, çocuk gibi baktım. Her ameliyata gidişinde acaba kaybedecek miyim düşüncesi vardı, inşallah el ele tutuşup çıkacağız" dedi.

Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat 2023'de yaşanan depremlere Kocaoğlu ailesi, Dulkadiroğlu ilçesinde 7 katlı Serçin Apartmanı'nın 5'nci katında yakalandı. İlk depremde binaları yıkılırken 41 yaşındaki Emel Kocaoğlu ile 46 yaşındaki eşi Serkan Kocaoğlu ve 3 çocuğu enkaz altında kaldı. 87 saat enkaz altında kalan çift, Sakarya Arama Kurtarma Timi ve madenciler tarafından kurtarılırken oğulları 20 yaşındaki Hacı Bayram, 13 yaşındaki Muhammed, 7 yaşındaki Uğur vefat etti. Enkazdan sağ çıkarılan çift için hemen zamanla yarış başladı. Önce Kahramanmaraş'ta ardından Mersin'de tedavi gören çiften Serkan Kocaoğlu, enkazda kalmasına bağlı olarak yaşanan problemlerin giderilmesi sonrası kısa sürede taburcu oldu. Vücudunda oluşan açık yaralar ve enkazda kalmaya bağlı bacağındaki problemler nedeniyle durumu ciddi olan Emel Kocaoğlu ise İstanbul'a Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne nakledildi. Burada hemen tedaviler için harekete geçirilirken Kocaoğlu'nun sol diz altından ampute edilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Bir yandan ameliyatlar geçiren bir yandan açık yaraları için tedavileri süren Kocaoğlu da adeta yaşama tutunmak için direndi. Bacağı ampute edilen 17 aydır hastanede tedavi süren, 167 operasyon geçiren Kocaoğlu'nun protezi için hazırlıklar da başladı.

17 aydır hastanede olan çifti, enkazdan kurtaran görevli eşiyle ziyarete geldi

Bu süreçte Kahramanmaraş'taki enkazdan kendilerini kurtaran ekipteki isimlerden Adem Kılıç ise eşiyle birlikte çifti ziyarete gelmesi de çifte moral oldu. 17 ay boyunca eşinin tedavisi için hastanede kalan Serkan Kocaoğlu, eşine çocuğu gibi baktığını söylerken çift, zorlu tedavi süreçlerini gözyaşları içinde anlattı. Depremde 3 çocuğu ve çok sayıda yakını vefat eden Kocaoğlu ailesi, tek isteklerinin ampute edilen alana protez takılması sonrası el ele hastaneden ayrılarak evlerinin yolunu tutmak olduğunu söyledi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise tedavi sürecinin multidisipliner yaklaşımla büyük titizlikle sürdürüldüğünü ifade ederken, 17 aydır hastanede tedavi gören Emel Kocaoğlu'nun son durumu hakkında bilgi verdi.

"1,5 yıla yakın süredir hastanede yatmak hasta için de oldukça zor"

Deprem yaralanmalarının uzun tedaviler gerektirebildiğini belirterek sürece ilişkin bilgi veren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, "6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Çam ve Sakura Şehir Hastanemiz de bölgeye uzak olmasına rağmen yaralı hastaların tedavi sürecine dahil edildi. Orada ilk tedavisi yapılmış hastaların buradaki tedavi süreçlerine devam edildi. Bu süreçler ameliyat süreçleri olduğu kadar fizik tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini de kapsıyor. Deprem yaralanmaları yüksek enerjili ve göçük altında kalmaya bağlı yaralanmalar. Bu hastaların yaraları ilk planda kapatılamayabiliyor, açık yara takibi de gerekebiliyor. Ortopedik anlamda uzun süreli ve tekrarlayan ameliyat gerektiren yaralanmalar bunlar, sadece ortopediyle ilgili değil multidisipliner yaklaşım gerektiren birçok branşın müdahale etmesi gereken yaralanmalar. Özellikle böbrek fonksiyon bozukluklarıyla ilgili diyaliz alması gereken, yaraların kapatılması doku nakli gibi ameliyatlar olabiliyor. 4 hastamız var şu anda bunlardan bir tanesini bugün konsey olarak tekrara değerlendirdik. Bu hastamız 16 Şubat tarihi itibariyle bize nakledilmiş, açık yaraları, kemik kırıklıkları olan hastamız sol dizaltı amputasyonu da yapılmış. Plastik cerrahi, ortopedi ve fizik tedavinin süreci beraber yürüttüğü bir hastamız. Tekrarlayan kalça ameliyatları, plastik cerrahinin doku nakli ameliyatları yapılmış. Yakın zamanda açık yaraları tamamen iyileşti, enfeksiyonu tamamen düzeldi. Diğer sistemik fonksiyonlarında bir bozukluk yok. Protez uygulaması yapılacak, onun siparişi verildi ve uyumlu çalışmalar yapılacak. Hasta desteksiz veya kısmi destekle bağımsız yürüyebilir hale gelecek şu anda rehabilitasyon sürecinde yürüteçle yürüyebiliyor. Bu hastalarda hem bedensel bir travma oluşuyor hem de ruhsal bir travmaya maruz kalmış oluyorlar. Protez sonrasında da takibimiz gereken bir hasta, uzun süre takip edilecek. Yaklaşık 1,5 yıla yakın bir süredir hastanemizde yatmak bir hasta için de oldukça zor olsa gerek fakat sonuna geldik. Hastamız, bu süreç içerisinde toplam 167 kez büyüklü küçüklü müdahaleler, ameliyatlar gördü. Hasta açısından da bizim açımızdan da ciddi bir rakam bu. Hastanelerin depreme dayanıklılığı da çok önemli, bu bina bu tür afetlerde her an hizmet alınabilecek bir binamız" şeklinde konuştu.

"Öleceğimi hiç düşünmedim, kurtulacağımı hissettim"

Deprem anını unutmadığını söyleyen 41 yaşındaki Emel Kocaoğlu, "Yatağımdaydım, oğlumun sesiyle kalktım. Bir an şoka girdim, ne oluyor diye baktım, deprem oluyor. Şehadet getirdim, eşim uyandı, kapıya geldi. Ortanca oğlum yatağındaydı, o gelmedi. Zaten saniyeler sürdü, 5-6 saniye içinde yıkıldı. Öyle bir sallanıyordu ki ayakta zor duruyorsun, o an düştüm. Eşime seslendim, burada mısınız, iyi misiniz diye, o da "İyiyiz" dedi. Muhammed düşer düşmez vefat etti. Oğlum Hacı Bayram ile bir müddet konuştuk, helalleştik, dua ettik, o da vefat etti. Enkazda uzun bir süre kaldığımı bilmiyordum. Öleceğimi hiç hissetmedim, öleceğim diye düşünmedim. Hep kurtulacağımı, çıkacağımı hissettim. Hem dua ediyor hem yardım çağırıyordum. Normalde sakin bir insanım mücadeleci değilim, orada Allah yardım etti hem dua hem yardımlar derken bizi duymuşlar. Ekipler, ulaştığında üzerimize ışık tuttular. Onları gördüm, "Tamam abla, sizi kurtaracağız" dediler. O an tamam dedim, kurtaracaklar. Beni çıkartmaları baya uzun sürmüş, hissetmedim. Uyandığımda yataktaydım, bacağımın ampute olduğunu sonradan gördüm. Hiç üzülmedim, çocuklarımı kaybettiğim için görmüyordum, duymuyordum. Yavrularım olmadığı için bacağım gitmiş ne ki diyordum. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde naklettiler, 16-17 ay tedavi gördüm. En son yaram kapandı, 1 aydır fizik tedavi görüyorum. Tedavi sürecim çok zorlu bir süreçti, hem yaralarımın kapanması bir olaydı, bacağımı komple alacaklardı. Yaralarım o kadar büyüktü ki çürümüştü artık burası, Allah yardım etti, o yaralar iyileşti, kapandı. Diz altı ampute, bacaklarımı hareket ettiremiyordum" dedi.

"Ameliyata her gidişinde acaba kaybedecek miyim düşüncesi vardı"

Depremde çok sayıda yakının vefat ettiğini, eşinin iyileşmesi için çaba gösterdiğini söyleyen 46 yaşındaki Serkan Kocaoğlu şöyle konuştu: "Depremde 7 katlı bir apartmanın 5'nci katındaydık. 5 gün boyunca eşimle enkazda kaldık. 32 kaybım var ailemden, annemi, ablamı, yeğenimi, çocuklarımı kaybettim. 17 aydan beri buradayım, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde eşime bakıyorum. Onu ayağa kaldırmak için elimizden gelen neyse yapmaya çalıştım. Eşimi inşallah buradan protez takıp çıkaracağız. Başhekimimiz Necdet Bey'e, doktorlarımıza teşekkür ediyoruz. Enkazda 2 gün kaldık sanıyorduk. Bugünüme şükrediyorum, 17 ay eşime baktım, inşallah el ele tutuşup çıkacağız. Ben olsam buradan zor çıkardım, eşim metanetli oldu, Allah'ım ona güç verdi. Dile kolay, eşim 167 ameliyat geçirdi, hepsinde başındaydım, tek tek ilgilendim. Çocuk gibi baktım, yaşam sevincim, ondan başka kimsem kalmadı. Üzülme deme dediler, ama üzülmemesi gerekiyordu, benden metanet buldu, hep el ele verdik, ameliyata giderken çok zor gittik. Her gidişinde acaba kaybedecek miyim düşüncesi vardı çünkü 167 narkoz almak kolay değil. Bundan sonra Allah'ın bahsetmiş olduğu bu hayatı inşallah eşimle güle oynaya geçireceğiz".

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA