381 GENÇ DOKTORUMUZA AKLINIZA SAĞLIK, DEDİK VE ÖMRÜNÜZE BEREKET!
Pazartesi günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin diploma töreni vardı. 381 genç hekimden biri de torunum Eren Çağlıyor. Ee, ben de oradaydım.
02 Haziran 2011 Perşembe 09:20
Pazartesi benim gazete günlerimden biri. Haftada dört yazı yap yeter dediklerinden beri (yönetim değişti ya gazetemizde) ben de çalışma günlerimi dörde indirdim.
-Dinlenmene bak, iyi etmişsin, demekte acele etmeyin lütfen. Benim günümün en az beş saati gazete ve dergi okumakla geçiyor her gün. Başka işlere benzemez, bizim yıllık mesaimiz daima 365 gündür. Cumartesi, pazar, bayram, seyran, yıllık tatil demez, biz her gün gazetelerimizi okuruz.
Allah eksiltmesin yerli yabancı, yayımlanan kitap sayısı durmadan artıyor. Gene de en merakla okuduklarımız günbegün okurlarımızdan gelen okur mektuplardır.
İşte bütün bu meşgaleyi bir yana bırakıp, 30 mayıs pazartesi sabahı gazeteyi de asarak Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde bir toplantıya katıldım.
Katılamasam çok üzülürdüm, ailece gittik zaten. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2011 yılı mezunlarının diploma töreni vardı. Diploma alacak 381 genç hekimden biri de benim ortanca torunum Eren Çağlıyor. Yüksel oğlumla kızım Zeynep’in tek çocukları. Bebeklik çağında her gün birlikte olabildiğim torunum. Hatıradan yana zengin bir ilişkidir bizimki.
Doktor kavramı benim için aile hekimi Refet Beyamca ile başlar. Aslında dedemin arkadaşı. Ama biz önemlice bütün hastalıklar için Kızıltoprak’a geçer, ona görünürdük. Ameliyat kararlarını ve operatörün adını o verirdi mesela. Lisedeyken gözlük ihtiyacım başlayınca, bizi Abdülhamid’in de gözcüsü olan eski Saray hekimi Dr. Tahinci’ye de o göndermişti. Tünel’de, Hachette Kitabevi’nin üstündeydi muayenehanesi. (Abdülhamit Han ile ortak bir yanımızdır.)
Sonra sıra babam yaşındaki hekimlere geldi. 27 Mayıs İstanbul Üniversitesi tasfiyesinden, hani 147’ler diye meşhur olan hâdiseden sonra, gazeteciler ile fakülteden kovulmuş hocalar arasında yakınlıklar kuruldu. Ben de bu arada her yaştan hekim hoca dostlar edindim. Cihat Abalıoğlu, Sabahattin Kerimoğlu, Osman Barlas, Bediî Gorbon, Halit Ziya Konuralp, Kâzım İsmail Gürkan, İhsan Doğramacı, Naşit Erez, Kâzım Dağyolu gibi... Hepsini hatırlayamam.
Şimdi sıra kızımın ve oğlumun arkadaşlarında, demekten hoşlanıyordum. Bana Hakkı Amca diyen profesör hekimler. Sonunda sıra torun yaşında hekimlere geldi diye memnun ve biraz da mağrurum.
Yani pazartesi günü diploma töreninde gördüklerime hiç de tanımadığım gençler gözüyle bakmadım. Dayanabilirsem onlar arasından da hastası olacağım hekimler çıkacaktır.
381 genç hekime ödülünü veren hoca sayısı da 100’e yakındı sanıyorum
Ara yaşlarda olanlar alınmasın, ben yaşıtlarımdan sonra gençlere –yani torun takımına- ayrı bir ilgi duyarım. Kongre Merkezi’nde o sabah terütaze 381 hekim vardı. Neredeyse salon kadar kalabalık bir sahnedeydiler, diyebilirim.
Hukuk mezununa hâkim diye, avukat diye hitap etmezler. Eren ve arkadaşları o gün hocaları tarafından diploma almaya Doktor Ahmet, Doktor Ayşe, diye çağrıldılar.
Ana-babalar, elbette kardeşler, diğer (nineler ile dedeler de dahil) akrabalar için unutulmayacak bir gün ve tören oldu. Başarılı ve mutlu 381 genç hekim bir arada başlıbaşına bir güzellik oluşturmaktaydılar.
Rektörle dekandan ibaret değil. Saymadım ama herhalde 100’e yakın hoca, sahneye çıkıp öğrencilerine ödüllerini elleriyle verdiler. Yanaklarını öpmeyi de ihmal etmeden. Asıl kendileriydi elbette kutlanmayı hak edenler.
Eren’in büyük dedesi diyelim, yani babaannesinin babası da tıp hocasıydı, Prof. Murat Cankat. Yaşı gereği ve askerî hekim olduğu için cepheden cepheye koşmuş bir cerrah. Tıbbiyenin hocalar ve öğrencileri için farklı bir yuva olduğunu, onun hikâyelerinden biliyorum. Dedelikten gazeteciliğe geçersek, izlenimlerimi ve aklımdan geçenleri rasgele yazacağım.
? Çocuklarının diploma törenine gitmek, insanoğlu için başlıca bir mutluluk sebebidir. Haberi benden alın: yanınızda çocuklarınızla torunlarınızın diploma töreninde bulunmanın tadı daha bir başka.
? Hemen dikkati çeken bir fark, genç hekimler arasında kızlarımızın sayıca az olmayışıydı. Netleştirelim isterseniz. Cerrahpaşa’nın Türkçe veya İngilizce eğitim görmüş son mezunlarının sayısı 230 erkek ve 151 kızdan oluşuyordu.
(Araya bir not sıkıştırayım. 1947’de İst. Ü. Hukuk Fakültesi’nin birinci sınıf mevcudu 1500 öğrenci kadardı. Kız öğrencilerin sayısı ise 150’nin altında. Ben biraz da bu yüzden Hukuk Fakültesi’nde imtihanlara girer, vaktimin kıyas kabul etmeyecek kadar çoğunu Fındıklı’daki Edebiyat Fakültesi’nde geçirirdim. Bitişiğinde ne var? Güzel Sanatlar Akademisi. Arada ortak bir kantinleri vardı ki cıvıl cıvıl, dostlar başına!)
? Diploma töreninde bir kere daha su yüzüne çıkan gerçek, kız öğrencilerin erkek arkadaşlarından daha başarılı olduklarıydı. (Ben de yazılı imtihanlarda, en yakınımda olan kız arkadaşım Gülseren’den çok kopya çekmişimdir. Sağlığında, onun yanında çocuklarıma da söylerdim bunu. O sıkılır, nedense çocuklar imtihanda da benim ona muhtaç olmamı hiç de yadırgar görünmezlerdi. İki diploma hâlâ durur bir yerlerde: birinin notu pekiyi, diğerinin orta’dır.)
Rakamla vereyim. Pazartesi günü öğrendik ki Türkçe Tıp Fakültesi’nin ilk on dereceye giren öğrencilerinden 7’si, İngilizce Tıp Fakültesi’nin ilk beş dereceye giren öğrencilerinden de 3’ü kız doktorlarımızdır. (Toplam sayıları 151 kız ve 230 erkek öğrenciden oluştuğu halde.)
? Radikal’in yayım dünyasına girdiği yıllardı. Tıp öğrencisi üç genç kız geldi bana. Başörtüleri fakültede başlarının derdi olmuştu.
-Ne olursa olsun, bu sebeple sakın tıp tahsilinden vazgeçmeyin. Söz verin ve yemin edin işiteyim, diye ısrar etmiştim.
Sonradan aramadılar. Telefon numaralarını da sormamıştım. Merak ettim, hatta bana bir ses verin diye köşeme not düştüm, ama cevap alamadım. Bu kere başı örtülü doktor kızlarımızı görerek sevindim. Keyifleri de yerindeydi.
*
Son olarak size, Hippokrates Yemini diye bildiğimiz, MÖ V.yy dili metnin, doğru dürüst Türkçe’ye (İstanbul Tabip Odası tarafından) çevrilmiş kesin metnini vereceğim.
Hekimlik Andı
Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, yaşamımı tüm insanlığın iyiliğine adıyorum.
Yaşantım boyunca, hekimlik mesleğini, onurunu koruyarak yerine getireceğime, hastanın sağlığını en önemli kaygım sayacağıma, hastalarımın sırlarını hiçbir biçimde açığa vurmayacağıma, hocalarıma gerekli saygıyı göstereceğime, hekimlik mesleğinin yerleşmiş kurallarına uyacağıma söz veririm.
Bütün meslektaşlarımı kardeşim sayacağıma; inanç, milliyet, cinsiyet, dil, ırk, parti ya da sosyal sınıf ayrımlarının hastamla görevim arasına girmesine izin vermeyeceğime,
İnsan hayatına her koşulda mutlak saygı duyacağıma,
Baskı altında bile olsam, tıp bilgilerimin insan haklarına aykırı olarak kullanılmasını asla kabul etmeyeceğime,
Hocalarım ve meslektaşlarım huzurunda and içerim!
Hakkı Devrim
- İsrail saldırılarından kaçan Gazzelilerin sığındığı çadırlarda bir haftada 3 çocuk soğuktan öldüİsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırım suçu gerçekleştirmeye devam ettiği Gazze Şeridi'nde, zorla yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı çadırlarda bir hafta içinde 3 çocuk soğuktan öldü.26 Aralık 2024 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Sakarya'da sağlık personelinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin 3 zanlı yakalandıSakarya'nın Kocaali ilçesinde sağlık personelinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin 3 zanlı gözaltına alındı.26 Aralık 2024 Perşembe 15:53BASIN HABERLERİ
- Danıştay kararı ile ilgili SGK duyurusu-26.12.2024Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından Danıştay kararları ile ilgili duyuru yayımlandı.26 Aralık 2024 Perşembe 15:47DİĞER DUYURULAR
- DSÖ'nün Suriye'de dağıtacağı 50 ton tıbbi malzeme Türkiye'ye ulaştıSuriye'deki sağlık tesislerine ulaştırılmak üzere Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen 50 ton tıbbi malzeme, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından İstanbul'a getirildi.26 Aralık 2024 Perşembe 15:33BASIN HABERLERİ
- Çukurca'da sağlık yatırımlarıyla çevre il ve ilçelere sevkler azaldıHakkari'nin Çukurca ilçesinde yapılan sağlık yatırımlarıyla çevre il ve ilçelere yapılan hasta sevkleri en düşük seviyeye geriledi.26 Aralık 2024 Perşembe 15:18SAĞLIK BAKANLIĞI
- Bursa'da 6 öğrenci gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldıBursa'nın Orhangazi ilçesinde bir okulda düzenlenen etkinlikte yediklerinden rahatsızlandığı öne sürülen 6 öğrenci, hastanede tedaviye alındı.26 Aralık 2024 Perşembe 14:48BASIN HABERLERİ
- Emekli hemşirenin bağışlanan organları 6 kişiye umut olduSamsun'da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki Emine Görgülü'nün bağışlanan organları 6 kişiye umut oldu.26 Aralık 2024 Perşembe 14:43GENEL CERRAHİ
- Nizip Kaymakamı Uğurlu, ilçedeki kamu kurumlarını ziyaret ettiNizip Kaymakamı Osman Uğurlu, ilçedeki kamu kurumlarını ziyaret etti.26 Aralık 2024 Perşembe 14:23BASIN HABERLERİ
- Irak'taki 122 yaşındaki Emşe Aslan tanıklık ettiği Osmanlı dönemini hasretle yad ediyor:Irak'ın Musul kentine bağlı Telafer ilçesinde oğlu ile yaşayan 122 yaşındaki Emşe Aslan, Osmanlının son dönemlerine ve Irak'ın İngilizler tarafından nasıl işgal edildiğine tanıklık ettiğini anlattı.26 Aralık 2024 Perşembe 14:13BASIN HABERLERİ
- Sahte alkol zehirlenmelerinde ilk 24 saat hayati önem taşıyorProf. Dr. Alper Şener: - "Maalesef 24 saati geçen periyotlarda eğer müdahalede bulunamazsak bu kişileri kaybediyoruz, ölüyorlar"26 Aralık 2024 Perşembe 13:43ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel