23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

24 BİN ECZANEDEN YÜZDE 5'İ YA KAPANDI YADA DEVREDİLDİ

İstanbul Ecza Koop yönetim kurulu başkanı yücel: ''Türkiye'de 24 bin eczaneden yüzde 5'i ya kapandı, ya da sahipleri tarafından devredildi'' -''eczacıya, eczanesinde yaptığı sağlık hizmeti ...

24 bin eczaneden yüzde 5'i ya kapandı yada devredildi

07 Ocak 2011 Cuma 10:21

İstanbul Ecza Koop yönetim kurulu başkanı yücel: ''Türkiye'de 24 bin eczaneden yüzde 5'i ya kapandı, ya da sahipleri tarafından devredildi'' -''eczacıya, eczanesinde yaptığı sağlık hizmeti karşılığında bir karlılık değil, bir meslek hakkı verilmeli ve eczacı o meslek hakkıyla mesleğini sürdürmeli''

İstanbul Eczacılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Sait Yücel, Türkiye'deki 24 bin eczaneden yüzde 5'inin kapandığını ya da sahipleri tarafından devredildiğini bildirdi.
Sait Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık alanında almış olduğu kararların ilaç ve sağlık harcamalarında tasarrufu getirirken, bu işi yapan, hastalara gönül danışmanlığı yapan eczace ve eczacıları sıkıntıya soktuğunu söyledi.
İki yıl arka arkaya alınan fiyatta indirim kararının, eczacıların cirolarının düşüşlerine ve eczacının iş yükünün artmasına neden olduğunu ifade eden Yücel, alınan bütün kararların eczacının sermayesini kaybeder noktaya getirdiğini belirtti.

Yücel, şöyle devam etti:
''Eczacılar bu yıl ancak 2009 yılında yaptıkları ciroları gerçekleştirebildiler. Tüm masrafları artarken, gelirlerinde büyük düşüşler yaşadı. Bu alınan kararlar ve yapılacak çalışmalar, serbest eczacılık sistemine büyük bir darbe getirmektedir. Bu kapsamda, Türkiye'de 24 bin eczaneden yüzde 5'i ya kapandı, ya da sahipleri tarafından devredildi. Eczane fakülteleri her yıl bine yakın mezun veriyor. Yeni mezun eczacı arkadaşlarımız gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse ilaç sektöründe iş bulamadığı için bir yere bir şekilde eczane açarak yaşamını sürdürebileceğini düşünüyor ama bu eczanelerde kısa bir süre sonra kapanmak zorunda kalacak.

Şu anda serbest eczanelerin sorunları artmakta. Eczacı, hem eczanesine koyduğu sermayeyi, hem emeğini yitirme noktasına geldi. SGK'nın yükünü çeken eczacı giderek yalnızlaşmakta, mesleğini yapamaz duruma gelerek eczanesini kapatmak zorunda kalmakta. Bu nedenle, serbest eczacılık sistemini destekleyecek olan kararlar alınmalı. Eczacıya eczanesinde yaptığı sağlık hizmeti karşılığında bir karlılık değil, bir meslek hakkı verilmeli ve eczacı o meslek hakkıyla mesleğini sürdürmeli. Yoksa fiyat düşmeleri eczacılarında istediği bir konu ama bunu kendi emeğimizin üzerinden yapılmasını da açıkça doğru bulmuyoruz.''

-KAREKOD TARTIŞMALARI-

Sait Yücel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, İlaç Takip Sistemi'ni hayata geçirmek için eczanelerdeki ve depodlardaki ürünlere geçici bir karekod etiket yapıştırılması ile ilgili bir karar aldığını anımsattı.

Sağlık Bakanlığı'nın bu geçici barkod uygulamaları ile ilgili dağıtılan karekod etiketlerinin 2020 yılına kadar yürürlükte olacağını, bu barkodlarla hastalara ve eczanelere ilaç verilebileceğini belirttiğini anımsatan Yücel, şunları kaydetti:

''Tüm eczacılarda ilaç alımlarını buna göre yaptı ve stoklarına aldı. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu 30 Aralık 2010 tarihinde yayımladığı genelge ile bu ürünleri 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren alınmayacağını ve eczanelere ücretlerini ödemeyeceğini bildirdi. Yani ortada fiili durum yaratıldı. Fiili durumun bu şekilde yaratılması her şeyden önce Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki ciddi bir çelişkiyi ortaya koyuyor.

Çünkü, devletin ilacın ruhsatını veren, ilaçla ilgili tüm uygulamaları yapan, fiyatı veren kurum olan Sağlık Bakanlığı bu ilaçların kurumlara verilebileceğini ve bu etiketlerin 2020'ye kadar geçerli olduğunu söylerken, Sosyal Güvenlik Kurumu bu ürünleri kabul etmeyeceğini söylüyor. Eczane stoklarında bulunan bu ürünlerin bir şekilde miadı geçerek imha olmasını, hem eczanelerin sermayelerine, ekonomilerine, hem de milli servet açısından bakıldığında bir kayba neden olmakta.

Bu karar eczacı örgütlerinin açtığı davalar sonunda yürütmeyi durdurmadan dönecek. Ve doğru olan bu ürünlerin üzerlerindeki miyadları sonuna kadar kullanılması ve kurumlara verilmesi kabul edilmesi gerekiyor. Yoksa, bu süreçte en büyük zararı birinci aşamada eczacılar, ikinci aşamada ise bazı ilaçlara ulaşamayan hastalar ve halk çekecek.''
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA