"1 OCAK İTİBARIYLA 'ÖNCE AL, SONRA KURUMDAN PARAYI AL DEVRİNİ' KAPATIYORUZ"

CNR EXPO Fuar Merkezinde düzenlenen İstanbul Health Expo 4'üncü Medikal Cihaz Fuarı ve Bütünleşik Sağlık Hizmetleri, 2. Uluslararası Bütünleşik Sağlık ve Bakım Kongresi başladı.

Fuarın açılış töreninde konuşan Sağlık Bakanlığı Müşteşarı Eyüp Gümüş, bütünleşik sağlığın sadece Sağlık Bakanlığıyla değil, birçok bakanlık, kurum ve sivil toplum toplum kuruluşuyla yürütülen bir alan olduğunu ifade etti.

Sağlık Bakanlığının sorunları koordine ettiğini ancak bu anlamda paydaşlarının çoğalmasının işin, daha güçlü yürütülmesine imkan sağladığını aktaran Gümüş, Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin koordinasyonunun geriye bakıldığında çok büyük bir organizasyonla sürdürüldüğünü kaydetti.

Gümüş, "Türkiye 13 yılda sağlıkta dönüşümü gerçekleştirdi. Türkiye bir dönüşümden geçiyor. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' politikasına, siyasetine, bunun altyapısını kurgulamasına geçiyor. Bu ülkemizin, devletimizin siyasetiyle oluşan başta Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat takip ettiği projelerle hayata geçen işler." diyerek, bu kapsamda bugün yine kanser hastalarından özel sektörde de fark alınmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu ile yürütülen çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

- "Yaşlılarımıza iyi bakmamız lazım"

Daha fazla insanı memnun ve tedavi etmek için çalışmalar yürüttüklerini, kişilerin kafalarında sağlıkla ilgili bir dert kalmaması için çalıştıklarını anlatan Gümüş, şöyle devam etti:

"Yeni dönemde de sağlıkta daha detay alanlara giriyoruz. Bunlardan biri kronik hastalıklarla mücadele. Bulaşıcı olmayan hastalıklar Türkiye'de artıyor. Tüm gelişmiş ülkelerde artıyor, Türkiye'de de artık yaşam süreleri uzadı ve ülkemizde de artık yaşlı nüfus belli oranda artıyor. Bunlarla ilgili yeni problemlerle karşılaşıyoruz. Yaşlılarımıza iyi bakmamız lazım. Yaşlılar birçok hastalıklarla beraber yaşıyorlar. Bunları hesap ederek, evde sağlık hizmetinin geliştirilmesini sağlayacağız. Türkiye'de 2015'te 400 bin civarında evde bakım hizmeti verdik. Bu yıl 600 binlere ulaştık, 2017'de ise 1 milyona yakın hastamızı bizzat evlerde takip ederek, onların sorunlarıyla ilgileneceğiz. Eskiden kronik hastalar ilaç yazdırmak için hastanelere gelmeye çalışırdı. Şimdi o ilaç evde bakım hizmetleri aracılığıyla ilgili uzman doktor tarafından eve gidilerek yazılıyor. Bu sahayı bizim güçlendirmemiz gerekiyor."

Evde sağlık hizmetinin güçlendirilmesinin işlerini de kolaylaştıracağına, hastanelerin yükünü azaltacağına işaret eden Gümüş, tüm bu koordinasyonun Sağlık Bakanlığı ve paydaşlarıyla yapılacağını söyledi.

- "2017'de bin Sağlıklı Yaşam Merkezi açacağız"

Gümüş, enfeksiyon hastalıklarının da alınan ciddi hijyenik tedbirler, doğru beslenme ve tedaviyle giderek azaldığını vurgulayarak, ancak başta kanser olmak üzere, diyabet, kardiyovasküler, inme gibi diğer kronik hastalıkların da arttığını belirtti.

Bunlara yönelik eylem planlarını da hayata geçirmeleri gerektiğine dikkati çeken Gümüş, "Bununla ilgili aile hekimliği üzerinden bir çalışma yapıyoruz. Burada doğru beslenme, hareketli yaşam ve kötü alışkanlıklarla mücadeleyi, bu üç başlığı toplumumuzun tamamen hafızasına kazımamız gerekiyor. Bu sayede daha az kronik hastalık elde edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Gümüş, kişilerin hastalanmadan Sağlıklı Yaşam Merkezleri ve aile hekimleriyle kontrol edilmeleri gerektiğini anlatarak, bu kapsamda 2017'de Türkiye genelinde bin merkez açacaklarını ifade etti.

Türkiye'deki nadir hastalıklarla da ilgili çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Müsteşar Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de 5-10 milyon arasında değişen, akraba evliliklerinden kaynaklanan nadir hastalıklar var. Dünyanın en zengin nadir hastalık ülkesiyiz. Şu anda bu nadir hastalıkların ilaçlarını Amerika'daki nadir hastalık çalışmasındaki ilaçlarla yapmaya çalışıyoruz. Bu da bizim kendi alanımızda çalışma yapmamız gereken bir problem. Bunlarla uğraşmak zorundayız."

Hedeflerinin Türkiye'de sağlık sistemini doğru kurgulamak, gelişmesinin önünü açmak, yeni doğacak projeleri de çözmek şeklinde tanımlayan Gümüş, hem tedavi edici hem de koruyucu merkezlerle hastalanmadan sağlıklı hayatı oluşturmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Orhan Koç da kurum olarak koruyucu, tedavi edici ve rehabilitasyon gibi sağlık hizmetlerinin tümünü finanse ettiklerini ve bu başlıklarla ilgili de finansal sürdürülebilirlik açısından yeni kampanyalar yapacaklarını söyledi.

Koç, özellikle gazilerin ihtiyaç duydukları malzemelerin tüm masrafının SGK güvencesiyle karşılandığını, bunlardan bir fark alınmadan özgün tasarlanmış ürünlerin dahi karşılandığını anlatarak, malullerle de ilgili aynı hassasiyetlerinin devam ettiğini söyledi.

Ancak bu alanda yapmaları gereken daha çok işlerinin olduğuna işaret eden Koç, şöyle devam etti:

"Engelli bireylerimizin, iadesiz cihaz diye tanımladığımız hasta altı bezine kadar ürünlere erişim noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Sivil toplumdan gelen ve kendi tespitlerimizden gördüğümüz de bazı emeklilerimiz verdiğimiz bez parasını bile almak için harcayacağı masrafı göz önüne aldığında cebinden para verip aldığını biliyoruz. Biz bu nedenle, vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek üzere, tüm eczanelerimiz ve tıbbi cihaz ve malzeme satan firmalarla sözleşme yapacağız. 1 Ocak itibarıyla 'önce al, sonra kurumdan parayı al devrini' kapatıyoruz."

Açılış törenine, Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu Başkanı Alper Cihan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Mine Tuncel ve sektörün diğer paydaşlarından temsilciler katıldı.

Medikal ve sağlık sektöründeki yeni teknolojilere ve uygulamalara ev sahipliği yapan ve sektörde üretilen hizmetleri, bu hizmetleri sağlayan ekip ile ekipmanları, ekipman tedarikçilerini bir araya getiren fuar, 26 Aralık'a kadar gezilebilecek.