Akşam gazetesinde çıkan bir habere göre: Hükümetin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisinin son gününde çıkan 'Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK' ilginç bir tartışma başlattı. Yeni düzenlemeyle Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasına 'geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarıyla ilgili düzenleme yapmak' görevi de eklendi. 2 Kasım'da yürürlüğe giren KHK'deki düzenlemede şu ifadeler yer aldı: '... Geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarıyla ilgili düzenleme yapmak ve sağlık beyanıyla yapılacak her türlü uygulamalara izin vermek ve denetlemek, düzenleme ve izinlere aykırı faaliyetleri ve tanıtımları durdurmak...'
Bu gelişmeden sonra konu hakkında her zaman olduğu gibi olumlu ve olumsuz görüşler ortaya atıldı. Olumlu görüş bildirenler ve genel olarak halkın bu gelişmeye olan tepkisi önemli ölçüde desteklendiğini gösteriyor…
Karşı gelenlerin hekim dışı kişilere sağlık sisteminin emanet edileceği ve yasal olmayan uygulamaların artacağı yönündeki endişeleri çok da haksız değil. Fakat ifade dikkatle okunduğunda bu kaygının gereksiz olduğu rahatlıkla görülmektedir.
‘…denetlemek, düzenleme ve izinlere aykırı faaliyetleri ve tanıtımları durdurmak’ ibaresi önemlidir. Kaygı duyanların kaygılarına saygı duymakla birlikte gezip gördüğüm kadarıyla özellikle Avrupa ve ABD’de Tamamlayıcı Tıbbın çok güzel disipline edilmiş olduğudur. Bu tedavilerden bilimin ışığında fayda gören binlerce insanın olması ve bu tedavilerin dünyanın pek çok ülkesinde son derece gelişmiş modern hastanelerde uzun yıllardır kullanıyor olmaları anlamlıdır.
Akşam gazetesinde Manisa milletvekili ve eski sağlık bakanımız son derece mantıklı ve doğru açıklamalarda bulunmuşlar.Onları okuyalım…
“Hekimler uygulayacak risk ortadan kalkacak”
Meclis Sağlık Komisyonu Üyesi AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer YURTTAŞ: Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Başlangıçta alternatif tıp olarak bilinen, ancak zamanla bilimselliği kanıtlanmış bir çok uygulama tüm dünyada kullanılıyor. Akapunktur en iyi örneği. Alternatif tıbbın mevzuatta yer almaması, kullanılmadığı anlamına gelmiyor. Umutsuz bir çok hasta yöneliyor. Üstelik hekim olmayanlarca yapılması, bir çok riski beraberinde getiriyor. Alternatif tıbbın, Sağlık Bakanlığı'nın denetiminde hekimlerce uygulanması bu riskleri de ortadan kaldıracaktır.
Birçok ülkede örnekleri var
Sağlık eski Bakanı Halil İbrahim ÖZSOY: Alternatif tıp denince akla kırıkçı-çıkıçı gelmemeli. Bugün birçok ülkenin mevzuatında alternatif tıbba imkan tanıyan düzenlemeler var. Başta umutsuz kanser hastalıkları olmak üzere, tedavi edilemeyen cilt hastalıkları, bel ve boyun fıtığı, romatizmal hastalıklar, migren ve kronikleşmiş birçok hastalık için alternatif tıp yöntemlerine başvuruluyor. Benzer uygulamalar bizim ülkemizde de, yıllardır ve üstelik denetimsiz bir şekilde yapılıyor. Bilimsellik şartıyla mevzuata girmesini destekliyorum.”
Ülkemizde bu alanda en çok suistimal edilen konu hipnoz ve bioenerji tedavileridir. Bu alanda çalışanların büyük kısmı hekim değildir. Bu uygulamaları yaparak oldukça yüklü miktarlarda para kazanırlar. Özellikle psikiyatrik hastalıklarda mutlaka psikiyatriste gitmesi gerekenleri engelleyerek boş yere zaman para ve enerji kaybetmelerine neden olurlar. Bu iki alana özel önem vermek kaydıyla Bakanlığın bu konularda olumlu ve doğru yönetmelikler çıkarması herkes için faydalı olacaktır…Özellikle sağlık çalışanları ve hekimler için…
Şimdi karşı çıkanların yeni ve olumlu gelişmeler oldukça bu konu hakkındaki karşı tutumlarının değişeceğine inanıyor ve gelişmeye vesile olanlara teşekkür ediyorum…
Dr.Reai Yahyaoğlu
www.tamtip.com
