Şirket devir almalarında rutin olarak neler yapılması gerektiğini hukuk ve mali danışmanlarınız çok iyi bilirler…
Oysa bizim burada dikkat çekmeye çalıştığımız konu SGK ile anlaşmalı sağlık hizmeti sunan kurumlarda devir birleşme öncesinde oluşan bir SGK kurum zararı varsa bunun sizi nasıl etkileyeceği konusu.
SGK Kurum Zararı; Özel Sağlık Kuruluşunun işleyişi esnasında SGK Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesi, SUT ve diğer kurallara göre cezai fiilin oluşması, konunun müfettiş raporları ile tespiti sonrasında kurum tarafından yapılan ödemelerin yersiz olduğuna karar verilmesi ve ödenen meblağın Özel Sağlık Kuruluşundan geri istenmesi durumudur.
İlgili sözleşmede cezai işlemlerde yüksek meblağlı cezaların bulunuyor olması kurum zararının meblağını birkaç misli artırmaktadır.
Sizler bir özel hastane, tıp merkezini satın aldıktan sonraki günlerde gelen tebligatlar ile konuyu öğreniyorsunuz ve devir işlemleri de tamamlandığı için sıkıntılı hukuki bir süreç başlıyor.
01.01.2016 tarihi itibarı ile Özel Sağlık Kuruluşları ile SGK arasında imzalanan SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi;
Özel Sağlık Kuruluşlarının ruhsat ve işletme devir-satış, birleşme vb işlemlerinde; DEVİR ALANLAR İÇİN BAĞLAYICI VE KEFALET ALTINA sokan çok önemli yeni yükümlülükler getirdi.
Bu yükümlülüklerden sonra Özel Sağlık Kuruluşlarının devir-satış ya da birleşmelerinden önce profesyonel analiz ve inceleme yapılması ileride doğabilecek telafisi güç olayların önüne geçecektir.
Yeni sözleşmenin; 13.8 ve 14.7 maddelerine çok dikkat edilmeli ve önemsenmelidir.
13.8. Maddesi: “Kurumumuz tarafından sözleşmesi feshedilmiş SHS’nin devredilmesi halinde yapacağı devir sözleşmesinde; devralan SHS’nin, devredilen SHS’nin, fesih işlemine konu olan fiilden/fiillerden dolayı feshe neden olan tahakkuk ettirilmiş Kurum zararı ödenmeden ve fesih süresi dolmadan Kurum ile yeni bir sözleşme yapmayacağına dair hükme yer vermek zorundadır.”
SGK tarafından hizmet alım sözleşmesi fesih edilmiş bir Özel Sağlık Kuruluşu devir alındığında;
a. Devir öncesi sözleşme feshine sebep olan fiilden dolayı oluşan kurum zararının ödenmesini devir alana şart koşuyor,
b. Kurum zararı ödense bile “fesih için verilen cezai süre dolmadan yeni anlaşma yapılmayacağı hükmünün” devir sözleşmesinde olmasını zorunlu kılıyor. Bu şartın devir sözleşmesinde yer alması ile devir alanın, devir sonrası SGK ile hemen hizmet alım sözleşmesi yapmasının önüne geçmek istiyor.
İlk etapta mümkün gibi duran bu durum hukuken öyle kolay değil.
Çünkü Kurum zararına sebep olan devir öncesi tüzel kişilik ortakları, devir sonrası yoklar.
Ve yeni gelen tüzel kişiliğin ortakları da kurum zararı üstlenmiş ve ödemişler. Zarara neden olan ve SHS’yi devir eden ticari ortaklar yerine tüzel kişiliğin yeni ortaklarına da kurum zararını ödettikten sonra bu cezai süreyi uygulamak Anayasanın bireye tanıdığı ticaret hürriyetine aykırı ve hak kısıtlayan bir durum.
“En az bir yıllık fesih süresi geçmeden devralan sağlık hizmeti sunucusu ile sözleşme yapılmaz.” hükmü 5510 sayılı kanuna 2014 yılı eylül ayında yayınlanan 6552 sayılı torba kanun ile eklendi.
Ayrıntılara dikkat etmek önemlidir.
i. Özel Sağlık Kuruluşlarının devir-satış sözleşmeleri ve işlemleri SGK onayına tabi olmadığından bu maddeyi devir sözleşmelerine koymayan Özel Sağlık Kuruluşlarının durumu ne olacak.
Özel Sağlık Kuruluşları devirlerinde onayı Sağlık Bakanlığı, Ticaret Sicil kayıtlarına işlemlerin tescili sonrasında veriyor…
ii. Devir ile kastedilen nedir: Şirket hisse pay devri ise sorun yok.
a. Sadece özel hastane ruhsat devri ise bu madde nasıl işleyecek…
b. Ruhsat ile menkul mal devri ise durum ne olacak…
Hukuken daha derinlemesine tartışılmalı bu konu…
Şimdi bir de 14.7. maddesine bakalım ve ikisini birlikte irdeleyelim.
14.7. Maddesi: “SHS’nin, bir başka kişi veya kuruluş tarafından devralınması veya birleşmenin gerçekleşmesi halinde, devir veya birleşme tarihi itibariyle Kurumla imzaladığı sözleşme fesih olur. Devralan veya birleşme gerçekleştirilen kişi veya kuruluş ile 6552 sayılı Kanun ile değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 103üncü maddesi hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma ve borç ilişkilerinde taraf değişikliklerine ilişkin hükümleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ticari işletme hukukuna ilişkin hükümleri ve işbu sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla sözleşme yapılır.”
Bu maddeye göre; Özel Sağlık Kuruluşunun devri ya da birleşmesi yapıldığı tarih itibarı ile SGK Sağlık Hizmet Alım Sözleşmesi son buluyor.
Ayrıca; 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olan SGK Sağlık Hizmetleri Alım Sözleşmesi hükümleri haricinde
a. 6552 sayılı Kanun ile değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 103üncü maddesi hükümleri,
b. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma ve borç ilişkilerinde taraf değişikliklerine ilişkin hükümleri ve
c. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ticari işletme hukukuna ilişkin hükümleri ile tarif edilen tüm yükümlülükler “DEVİR ALAN” tarafından kabul edilmiş oluyor.
Ayrıca burada bahsedilen kurum zararı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun” hükümlerine göre tahsil edileceği için hukuken bu kanun ile sizlere yüklenen sorumlulukları da bilmemiz gerekecektir.
Bu sözleşme sonrasında herhangi bir Özel Sağlık Kuruluşunu devir aldığınız ya da birleştiğiniz durumda ne gibi aksiyonları kabullendiğinizi biliyor musunuz?
Bu iki maddenin tarif ettiği sorumlulukları gördükten sonra herhangi bir Özel Sağlık Kuruluşunun devir ve birleşme işlemlerinde;
a. Her Özel Sağlık Kuruluşu devir alınabilir mi?
b. Bu süreçlerde Özel Sağlık Kuruluşu ve Ruhsatı kimlerden almalı?
c. Süreç nasıl sorgulanmalı, nasıl analiz edilmeli?
Anayasa ile tanımlanan normlar hiyerarşisi hatırlanmalı ve kanunlar ile verilen pozitif haklara kısıtlama koyacak idari yaptırımlar hukuki tartışmalara yol açmamalıdır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından üstün kamu gücünü kullanılarak, Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesinin ilgili 13.8. ve 14.7. maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun aşırı yararlanma yasağının da ihlal edilmesi söz konusudur.
Borçlar Kanunu:
III. Aşırı yararlanma
MADDE 28- “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. “
Ayrıca bu tarz maddeler Özel Sağlık Kuruluşlarının değerini artırmak yerine özel sağlık sektörüne yeni girecek yatırımcıları da ürkütür ve korkutur.
Saygılarımla…
Dr. Feza Şen
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği
0 532 277 88 27
Mail: [email protected]
www.fezasen.com
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. www.saglikaktuel.com biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal işlem uygulanacaktır.