Diyetisyen, hastanelerde sadece olması gerektiği için değil aslında ciddi bir ihtiyaçtır. Nasıl mı?
Diyetisyenlik; sağlık, iletişim, güncel beslenme bilgisi gibi bir çok alanın kesiştiği bir noktada hizmet veren bir meslek olmasının yanı sıra diğer sağlık alanlarının verilerine de ihtiyaç duyarak insanların sağlığını iyileştiren bir meslek dalıdır.
Bir diyetisyen hastasına ve danışanına en doğru şekilde hizmet verebilmek için gerekli kan tetkiklerinin verilerine sahip olmalıdır. Ancak ilaç yazma yetkisi yoktur. Dolayısıyla özellikle dahiliye uzmanlarıyla iletişimi şarttır. Öte yandan gebelik veya polikistik over gibi rahatsızlıklar nedeniyle kilo problemi varsa kadın doğum uzmanıyla veya kilo problemi olan bir çok insanın psikolojik destek alması kaçınılmaz olduğundan psikolog veya psikiyatri veya nörolojiyle de işbirliği halinde olması gerekir.
Yine obez bireylerin kardiyovasküler hastalıklarla da boğuşuyor olma ihtimali yüksek olduğundan kardiyoloji polikliniğiyle de yakından iletişimde olması gerekir. Sağlıkta ekip çalışması önemlidir ve diyetisyenlerde bu ekipte oldukça önemli bir yer kapsamaktadırlar.
Sadece görsel amaçlı kilosundan rahatsız olan birçok insana hizmet vererek, kendi polikliniğiyle hastaneye kazanç sağlarken öte yandan da bilmesi gereken tahlil sonuçları olduğu için yukarıda saydığım diğer polikliniklere de yönlendirme yapmasıyla hastane geneli hem maddi hem kaliteli bir hizmet açısından önemli kazançlar sağlamaktadır.
Öte yandan mutfak kontrolü diyetisyende olan hastanelerin yemekhanelerini araştırırsanız, daha kaliteli ve sağlıklı yemeklerin hasta, refakatçi ve çalışanlara sunulduğu ve bu kalitenin çok daha düşük maliyetlerle sağlandığını fark edeceksiniz. Sonuç olarak hastaneler için diyetisyen algısı artık değişmiş ve önemi gözle görülür olmalı.
Dyt. Seda GÜLER
