Hastane koridorlarının beyaz karanfili, hastaların yoldaşı, hastane yatağında sırdaşı hemşirelerimizin; 12 Mayıs Hemşirelik Haftasını tüm içten duygularımla kutluyorum…
Hastaların gözlerine bakıp, yüreklerini okşayan şifalı ellerdir, “Hemşireler…”
Öncelikle “Hemşirelik” gönül işidir, iş olsun diye yapılamaz, gönül huzuru için yapılır.
Sizleri de gönül işi olan bu mesleği icra eden tüm sağlık çalışanlarını hatırlamaya davet ediyorum…
Ağrının dayanılmaz ıstırabını yaşarken sizi rahatlatan yanı başınızdaki güler yüzlü kişidir hemşire…
“Hemşireler”; Sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez öğesidir.
En eski mesleklerden biri olan Hemşirelik; insanın varoluşundan bu yana düşkünler ile hastalara yardım rolünün kadınlara atfedilmesi ile başlar…
“Hemşire” kelimesinin birinci manası da “kız kardeş” demektir.
Hemşirelik mesleğinin ulviliği ve saygınlığının çıkış noktası da burasıdır.
Orta çağ Avrupa’sında sağlık hizmetlerinin dini kuruluşlar bünyesinde yürütülmesi ile Hemşireliğin manevi derinliği artmış ve Hemşirelik “melek” sıfatını da kazanmıştır.
Hemşirelik denildiğinde ilk akla gelen isim modern hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale’dir.
Hemşireliğin bir disiplin oluşu Kırım savaşı sırasında Florance Nightingale’nin 1854 yılında bir hemşire kafilesi ile İstanbul’a gelip Selimiye Kışlasında yaptığı disiplinli çalışmaları neticesinde ölüm oranını %42’den %2’lere düşürmesi ile başlar. Diğer bir lakabı da yaralı getiren gemilerin İstanbul Boğazına gelince onu kolay bulmaları için salladığı lambasından dolayı “Lambalı Kadındır”
Florance Nightingale’in Kırım Savaşındaki başarısından dolayı İngiltere’de isminin verildiği ilk modern sivil hemşire okulu Londra’da 1860 yılında açılmış olup 1873 yılında da Hemşirelik Okulu mezunlarına lisans derecesi verilmeye başlanır.
Mesleğin gönül işi olduğunun ispatıdır; Florance Nightingale… Ve hikâyesi de ilginçtir.
Ufak yaşlarında hastalara yeterince ilgi gösterilmediğini düşünen Florance Nightingale; hastabakıcı olmak isteğini ailesine açar ve karşılık bulamaz. Zira o zamanlar hastabakıcılık; işi olmayan bayanların yaptığı bir iştir. Bu ret cevabı, onun bu işlevi meslek haline getirme hazzının önüne geçemez ve ailesinden ayrılarak hastabakıcı olur. İşte bu azim ile Hemşirelik mesleği doğar…
Ve Nightingale’nin doğum günü olan 12 Mayıs günü de Hemşirelik Günü olarak kabul edilir.
Ülkemizde de “Hemşirelik” disiplini Dr. Besim Ömer Akalın Paşa ile başlamıştır. Dr. Besim Ömer 1907’de Londra’da katıldığı bir toplantıda tanıştığı Florence Nightingale’den bu işin meslek olduğu bilgisine vâkıf olunca çalışmalarına başlamış ve ilk kez 1911’de İstanbul’un tanınmış ailelerine mensup hanımefendilerini derslerini kendisinin verdiği “Gönüllü Hastabakıcılık Kursuna” çağırmıştır.
Ülkemize ilk Hemşirelik Okulu 1920 yılında Amiral Bristol Hastanesine bağlı olarak açılmıştır.
Gönülden yapılan “Hemşirelik” günümüzde mesleki kimliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya… Kanaatimce; Tıbbi sekreter, fizyoterapist, perfüzyonist, acil tıp teknisyeni gibi bir çok alanda mezunlar verilerek “Hemşirelik mesleği”; içinde barındırdığı alt görev tanımları ile çeşitli iş pozisyonlarına ayrılmaktadır. Bu durum neticesi “Hemşirelik” sosyal haklar ve emeğin karşılığı olarak ayrıştırılmakta ve verdiği emek ucuzlatılmaktadır. Oysa alt görev tanımları yerine uzmanlaştırılarak mesleğe kimlik kazandırılması yolu ile “Hemşirelik” mesleği güçlü tutulmalıdır.
“Sağlık bir elma gibidir, bir yarısı Hekim diğer yarısı ise Hemşire…”
Çetin Erdoğdu’nun ifadeleri ile:
“Mesaiden önce başlar telaşı,
Görevi olmayan pek çok uğraşı.
Doktora hazırlık; pansuman, aşı,
İşi eksilmeden artar hemşire…
Sabırla hoşgörü ondadır onda,
Serviste dolanır elinde sonda,
Bir kapı arkası ya da balkonda,
Derdini birazcık atar hemşire.”
Her başarılı doktorun yanında bir hemşire olduğu unutulmamalı diyerek “Hemşireler Gününü” kutluyor, tüm “Hemşirelerimize ve Sağlık Çalışanlarına” mesleklerinde onurlu günler diliyor ve bu vesile ile de kutsal sağlık görevini yaparken Sağlık Çalışanlarına şiddet için değil de sadece dua etmek için ellerin kaldırılmasını temenni ediyorum...
Saygılarımla...
Dr. Feza Şen
0 532 277 88 27
Mail: [email protected] & [email protected]
Web: www.fezasen.com
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. İzin alınmadan aktif bağlantı kurulsa bile içerik kullanılamaz. Yapılan alıntılar için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca yasal işlem uygulanacaktır.